Berlin'de çoğu turistin bilmediği 6 gizli güzellik

1. Charlottenburg Sarayı'nın büyüsüne kapılın

Berlin'de tarihi eserler diyince akla ilk olarak Brandenburg Kapısı gibi, şehrin sembolü haline gelmiş yerler geliyor. Ama asıl gördüğünde insanı kalbinden vuran, ince mimarisi ve geniş, alımlı bahçeleri ile Charlottenburg Sarayı oluyor. 17. yüzyılda inşa edilen sarayın iç mimarisi de, özgün barok ve rokoko süslemelerlyle insanı mest ediyor.

2. East Side Gallery'de hem tarihe, hem sokak sanatına tanıklık edin

Doğu ve Batı Almanya'yı ayıran ve 1989'da yıkılan Berlin Duvarı'nın bir kısmı hala ayakta. Ama bugün o duvar, East Side Gallery adı altında, insanları ayırmak yerine sanat ile bir araya getiriyor. Dünyanın her yanından sokak sanatçıları, bu duvarlarda hünerlerini gösteriyor. Berlin'in ruhunu gerçekten hissetmek istiyorsanız, 1,3 kilometrelik bu açıkhava sergisini mutlaka gezmeniz gerekiyor.

3. Berlin'de sahil keyfi çatın (evet, Berlin'de!)

Berlin'in denizi yol belki, ama bunun yerine harika vakit geçirmeye müsait bir sürü gölü var. Bunlar arasında en güzelleri Wannsee Gölü, Krumme Lanke ve Tegeler Gölü sayılabilir. Etrafı yeşilliklerle dolu olan bu yerler, hem yüzmek, şehirden uzaklaşıp tembellik etmek isteyenler için biçilmiş kaftan.

4. Türk kültürünün sanat ruhlu çılgın gençlerle kucaklaştığı Kreuzberg'i keşfedin

Eskiden Berlin'in bir nevi küçük İstanbul'u olan Kreuzberg, günümüzde simit ve çayın yanı sıra, bir sürü ilginç cafe ve bar bulabileceğiniz bir yer. Meraklı ve hafif aykırı Berlin gençliği, Kreuzberg'i kendine mesken etmiş durumda. Memleketten arayabileceğiniz ne varsa buradaki marketlerde mevcut. Tabi bunun yerine Winterfeldt Pazarı'nda incik cincik beğenebilir, sahaflarda ve şirin müzik mağazalarında saatler geçirebilirsiniz. Son olarak, Türk-Alman birlikteliğinin en lezzetli halini tatmak için, Mustafa's Gemüse Kebap'taki vejeteryan döner dürümü deneyebilirsiniz!

5. 1913'ten beri insanları coşturan Clarchens Ballhaus'ta dans edin

Gece eğlenmek için nereye gitmeli sorusunun cevabı çok basit. 1913'ten beri insanları eğlendiren Clarchens Ballhaus, ahşaplı ve aynalı mimarisiyle daha içeri girdiğiniz anda sizi büyüleyecek. Sanki her bir tahtasına, yüz yılın hatıraları ve neşeli anları sinmiş gibi bir his var. Bunun üzerine canlı konserlerini, ilginç dans müziklerini ve klasikle yeniyi harmanlayan sıcak atmosferini eklediniz mi, Clarchen Ballhaus'un size hayatınızın en unutulmaz gecelerinden birini yaşatmaması imkansız!

6. Tempelhof'taki havaalanından devşirme parkta keyifli vakit geçirin

2008'de emekliye ayrılan Tempelhof Havaalanı, günümüzde dünyanın en ilginç parklarından birine dönüşmüş durumda. Kendi haline bırakılmış çimenlerde ister spor yapabilir, ister piknik yapabiliriniz. Şehrin biraz dışında olması ve göz alabildiğine uzanması, burayı gerçekten özgür hissedebileceğiniz bir yer haline getiriyor. Tempelhof, aynı zamanda rengarenk festivallere de evsahipliği yapıyor. Özetle, bu park, Berlin'in deli dolu, normali biraz teğet geçen karakterini çok güzel yansıtıyor!