Mimar Sinan’ın “Kalfa” vasfı ile yapımında çalıştığı, Kapalıçarşı Nuruosmaniye girişinde bulunan “Nuruosmaniye Külliyesi”, dönemin padişahı Sultan Birinci Mahmut tarafından verilen emir ile yapılmaya başlanmıştır. Sultan Birinci Mahmut’un ömrü yetmeyip oğlu Üçüncü Osman tahta geçince, yarım kalan külliyenin inşaatına devam edilmiştir. Klasik külliye kültürü kapsamında imaret, medrese, türbe, çeşme, sebil, cami ve kütüphaneden hasıl olan “Nuruosmaniye Külliyesi” bulunduğu dönemin mimari özellikleri hakkında yeterince bilgi verir.
Nuruosmaniye Külliyesi içinde inşa edilmiş yapılardan olan “Nuruosmaniye Kütüphanesi”, “barok” isimli mimari üslubun en önemli örneklerinden biridir. İki ana kısımdan teşkil edilen Nuruosmaniye Kütüphanesi’ne iki farklı kapıdan girilmektedir. “Hümayun Kapısı” olarak isimlendirilen kapının üzerinde “Beşikten mezara kadar ilim talep ediniz” anlamına gelen Arapça sözler yazılı kitabe nakşedilmiştir. İki kat üzerine kurulu olan yapının üst katı okuma salonu ve depo inşa edilmiştir. Otuz penceresi ile gün ışığının tamamını içeri alan binada, açık havalarda aydınlatma tertibatını kullanmak tam anlamı ile israf olarak nitelendirilebilir.
Nuruosmaniye Kütüphanesi, açılışı ile birlikte on sekiz personel eşliğinde hizmet vermeye başlamıştır. “Vakfiye Senedi” adı verilen kuruluş, işleyiş ve hizmet etme politikalarının yazılı olduğu belge, devrin padişahı Üçüncü Osman tarafından düzenlenmiş ve günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi’nde ziyaret edilebilir durumdadır. Dewey onlu sistemine göre fihristleme işlemine tabi tutulan kütüphane koleksiyonunda; Sultan Birinci Mahmut’a, Sıltan Üçüncü Osman’a ve Bayram Paşa’ya ait yazma eserler bulunmaktadır.