Notifications
Clear all

Antakya'nın Meşhur Yemekleri

1 Posts
1 Users
0 Reactions
478 Views
(@guvensez)
Member
Joined: 3 years ago
Posts: 418
Topic starter  

Bu yazıyı isterseniz aç karnına okumayın. Ben uyarımı yaptım.

Önceki iki yazımda Antakya’yı anlattım.  Nerelerde gezdim, neler gördüm.  Büyülendiğim kentlerden biri Antakya. Sadece coğrafi, kültürel ve tarihi zenginliği değil bu kenti özel yapan,  muhteşem mutfağını da unutmamalıyım.  Lezzet kelimesinin gerçek anlamını burada öğrendim.  Hatay mutfağı diyenlere, “Aman ben kebap sevmem, baharat sevmem çok da önemli değil” dedim.  Ne kadar kocaman bir laf eylemişim.  Meğer ben daha önce baharatı hiç mi hiç tanımamışım, tatmamışım.

 

Neler yedim neler, söylemesi her ne kadar ayıp olsa da, söylemekle kalmayacağım üstelik fotoğrafları da olacak. Okumaktan vazgeçebilirsiniz tekrar uyarıyorum.

 

Yemekler(!)  Antakya’dakiler yemek değil, lezzet, muhteşem lezzetler.  İçli köftesi, kaytas böreği, humusu hem zeytinyağlı, hem de tereyağlı,  fıstıklı olanı, çiğköftesi, biberli ekmekleri, künefesi… Ama en çok tuzsuz simidi sevdim, kimyon ve tuza batırıp yanında çay ile birlikte nefis.  Haytalıyı da unutmamak gerek.

En sevdiğimi anlatmakla başlayayım.  Protestan kilisesinin köşesinde bir eski fırın ve sabah buram buram bir koku yayılmakta, yan tarafında bir kahvehane, simidi aldım yanında hemen küçük bir kağıtta kimyon-tuz karışımı veriyorlar. Simit sıcacıkken çay da istedim kahveciden, simidi karışıma banıp… işte hal aşağıda karede görüldüğü gibidir.  Afiyet oldu bana…

 

 

Böylece sabah hafif bir lezzetle başladım.  Sonra içli köfte, kekik salatası, tepsi kebabı tatlarını yazmasam da olur.  Kareler lezzeti anlatıyor.

 

 

Antakya’ da kasaplar ve fırınlar yanyana, aslında kasap aynı zamanda fırın.  Nedenine gelince yemeklerin çoğu et içeriyor ve miktar  olarak da,  bizim  küçük sofralarımızdaki gibi olmuyor, burada genelde kalabalık  sofralarda  dostlar, akrabalarla yeniliyor yemekler.  Böyle olunca kasaptan alınan et hemen fırında bolca pişiriliyor.  Etler gerçekten lezzetli,  çok uzun zamandır et yemeyen ben, gerçek et lezzetini unuttuğumu anladım.  Marketlerden alınan etlerle alakası yok, her kasap lezzetinden emin.

 

Kasap-Fırınlarda  yaptırılan kaytaz börekleri çerez niyetine yenilmekte, biberli ekmekler iştah açıcı olarak yeniliyor ah (!) sanki iştah kapanması söz konusu…

 

Künefe demek,  Antakya demek.  Gerçekten Antakya’da künefe yedikten sonra  hep  bu tadı arayacaksınız.  Künefenin imalatıda oldukça ilginç, uzun çarşıdaki dükkanlarda künefe yapılırken seyredebiliyorsunuz.

 

Künefe yapımında kullanılan peynirler özel, lezzetin sırrı bu peynirlerde saklı.  Özel ambalajında künefe hazırlıyorlar, sevdiklerinizle tatil dönüşünüzde paylaşmanız için.

 

Haytalı, evet bu tatlıyı unutmamalıyım, Affan Kahvesinde yedim, mekana da bayıldım, tatlıya da.  Muhallebi, gülsuyu ve dondurma üçlüsünden oluşan bir lezzet, özellikle rengi görülmeye değer.  Kabak tatlısı da meşhur,  şekerleme görünümünde büyük bir akide şekeri gibi.  Tatlı sever ben daha fazla yazmaya, anlatmaya dayanamayacağım.

 

Humus çok lezzetlidir.  Ben hep severek yerim ama Antakya’da bir de  tereyağlı ve kavrulmuş çam fıstığı eşlinde yapılmışını yedim. Mmmm işte lezzet bu!

 

Özel bir lezzetti de anlatmak istiyorum.  ”Hırisi” bildiğimiz keşkek ama sanırım yine etin lezzetinden çok çok daha harika bir tat.  Görünümü çok sıradan bir keşkek gibi geldi bana ama gerçekten çok özel, ne et, ne de buğdayın tek tek tadını alamıyorsunuz damağınızda, karışımdan bambaşka bir tat oluşmuş.

Evet yazarken bile acıktım.  Şimdi kaç kez yazıyı düzeltmek imla ve yazım hatalarımı kontrol etmek için okuyacağım yani. Bu demek ki vay bana !  Antakya’yı anlatırken yemeklerinin olmadığı bir Antakya asla olmazdı.


   
Quote