Notifications
Clear all

3 Günlük Dublin Gezisi

1 Posts
1 Users
0 Reactions
446 Views
(@guvensez)
Posts: 418
Member
Topic starter
 

Dublin’e eylül ayında bir seminer için gittim. 2 günlük seminere 1 gün de ben ekleyerek etrafı dolaşma fırsatı buldum. Öncelikle şunu söylemeliyim, Paris ve Londra’dan sonra en çok turist çeken Avrupa şehriymiş Dublin.

Şehrin güzelliğini görünce buna hiç şaşırmadım doğrusu.

Şehre geldiğimde ilk dikkatimi çeken, oldukça genç bir nüfusa sahip olmasıydı. Bunun nedeni de Google, Facebook, Paypal gibi şirketlerin ofislerinin Avrupa merkezlerinin orada olmasıymış.

Özellikle Temple Bar diye adlandırılan bölgede bir çok Irish pub olduğu için gençler akşamları orada yoğunlaşıyorlar. Biz de meşhur Guinness biralarımız eşliğinde müzik dinlemek için bölgenin adını taşıyan The Temple Bar’a gittik. İçerde iş stresini atmaya gelenler ve turistlerden oluşan çok neşeli bir kalabalık olduğunu söyleyebilirim.. Küçük bir sahnede canlı müzik performansı sergileyen gençler de oldukça başarılıydı.

 

 

The Temple Bar Pub: 47/48 Temple Bar, Dublin 2

The Temple Bar haricinde gittiğimiz diğer bir bar ise Cafe en Seine oldu. Burası çalan müzikler ve mekan açısından daha nezih bir yerdi diyebilirim. Akşam olduğu kadar gündüz de çok tercih edilen bir yermiş duyduğuma göre.

 

Cafe en Seine: 40 Dawson Street, Dublin 2

Son gün Dublin’i gündüz gözüyle gezme fırsatı buldum. Renkli kapılara bayıldım! Bu kapılarla ilgili bir de şehir efsanesi anlattılar. Zamanında (gerçi hala değişen bir şey yok) çok içip sarhoş oldukları için evlerini bulmakta zorlanan halk, kapılarını farklı renklere boyayarak ayırt etmeyi kolaylaştırmışlar  Bu hikaye doğru mudur bilmem ama ortaya çok güzel bir görüntü çıkmış.

 

Şehri ikiye ayıran Liffey Nehri’nin kuzeyinde kalan kısımda yaşayanlar işçi sınıfı, güneyinde kalan kısım ise orta ve yüksek sınıf olarak görülüyor. Temple Bar gibi güneyde kalan Stephen’s Green etrafındaki bölge de popüler gece kulüplerine ev sahipliği yapıyor. Yine bu bölgede çok popüler bir okul olan Trinity College’i de görmeniz mümkün.

 

Alışveriş yapmak isteyenler için Grafton Street’i önerebilirim. Bu cadde üzerinde birçok ünlü markaya rastlayabilirsiniz. Genelde İngiliz markalarını göreceksiniz. İngiltere’den sadece mimari açıdan değil alışveriş markaları açısından da etkilendikleri çok net bir şekilde görülüyor. Brown Thomas diye bir popüler alışveriş merkezleri var. Genelde yağışlı olan Dublin’de bu tarz kapalı alışveriş merkezleri kurtarıcı olabiliyor.

 

Brown Thomas Adres: 88-95 Grafton Street, Dublin2

Yakınlarınıza hediye almak isterseniz şehrin çeşitli yerlerinde rastlayabileceğiniz Guinness mağazalarından Guinness ile ilgili birçok hediyelik eşya bulabilirsiniz. Bir de benim ilgimi çeken diğer bir şey de 3 yapraklı yonca (shamrock) aksesuarları oldu. Bu tarz hediyelik ürünleri havaalanında da bulmanız mümkün.

Dublin’de çok fazla kalamadığım için Avrupa’nın en büyük şehir parkı olan Phoenix Park’ı ve Guinness Fabrikası’nı gezemedim maalesef. İnşallah bir dahaki sefere.

This topic was modified 3 years ago 4 times by Handeaksoy
 
Posted : 13/05/2022 12:38 pm