Bir Dünya klasiği olan Akdeniz kenti , İtalya’nın başkenti Roma. Avrupa’nın en kültürel ve tarihi eserlerini barındıran bir şehirdir. Her köşesinde bir anıt,çeşme,heykeller, saraylar ve yüzlerce yıllık kiliseler bulunmaktadır. Şehrin tarihi 3.000 yıllık antik çağlardan beri Avrupa’nın yanı sıra Dünyanın merkezi olmuş bir şehirdir. Bu nedenden dolayıda yıl içerisinde birçok ülkeden akın eden turistlere ev sahipliği yapmaktadır. Eğer bir Avrupa turu düşünüyorsanız,ilk durağınız burası olmalı.Ayrıca içerisinde bulunan Vatikan gibi kültür hazinesi olan yer içerisinde birçok tarihi eser barındırıyor.
Roma’yı gezerken adeta kendinizi zaman tünelindeymiş gibi hissedeceksiniz. Gezilecek yerlerin yanı sıra burada yapılacak birçok aktivite ve denemeniz gereken lezzetler bulunmaktadır.
Roma Gezilip Görülecek Yerler
Avrupa’nın en çok turist ağırlayan şehirlerinden olan Roma içerisinde bulundurduğu tarihi,kültürel ve doğa harikaları ile ön plana çıkmaktadır. Tarihi ile de bizleri etkileyen şehir, büyüleyici atmosferi sizleri etkileyeceği için bundan sonra gideceğiniz birçok şehirde Roma ile karşılaştıracaksınız. Şimdi bu harika yerlere yakından göz atalım.
Venezia Meydanı
İtalya’da Piazza Venezia adı ile geçen Venezia Meydanı, Victor Emmanuel II Anıtı ile oldukça popüler bir yerdir.Bu anıt Giuseppe Sacconi tarafından 1895-1911 yılları arasında İtalya Krallığının ilk kralı II. Vittorio Emanuele’yi onurlandırmak için inşa edilmiştir. Akşamları da oldukça hareketli olan meydan turistler için oldukça ideal bir yerdir. Roma’nın merkezinde olması ile birlikte kolayca ulaşıp çevresinde barınan Antik Roma ve Vatikan’a yakın olması ile birlikte çevresini de doyasıya gezebilirsiniz.Oldukça popüler olan bu yerde ünlü alışveriş caddelerinden biri olan Videal Corso bulunuyor.
Antik Roma Formu
Tarihi Koleyzumun yanı başında bulunan Forum , Roma döneminin yaşamı hakkında bizlere oldukça fazla bilgi sunmaktadır. 1000 yıl öncesinde burası Roma İmparatorluğun ticari, siyasi ve kültürel merkezi olmuştur. Şehrin merkezi olan bu yere uzun yıllar boyunca pek çok dini yapı, anıt ve yönetim binası inşa edilmiştir. Dikdörtgen şekilde inşa edilen meydan 900 yıl gibi bir sürede devletin önemli bir yeri olmuştur. Buraya geldiğiniz mutlaka bir tur rehberi eşliğinde burayı gezin.Çünkü bölgenin tarihi oldukça detaylı ve harikadır.
Forum’da gezilecek yerler :
- Roma Tapınağı
- Aemilia Bazilikası
- Julia Bazilikası
- Septimius Severus Kemeri
- Pollux Tapınağı
- Satürn Tapınağı
- Vesta Tapınağı
- Castor Tapınağı
- Hostilia Mahkemesi
- Sezar Tapınağı
- Konstantin Bazilikaları
Kolezyum
Şehrin simgesi haline gelen Kolezyum, Antik Çağlardan günümüze kadar ulaşan harika bir tarihi yapıdır. M.S 72 yılında inşası başlanan yapı M.S 80 yılına kadar sürmüştür. Filmlerden hatırladığımız gibi tarihte de burada pek çok gladyatör savaşmıştır.O dönemde halk arasında kahraman oalrak görülen gladyatörler, halkın eğlencesi için burada dövüştürülür ve kaybedenler ise burada can verirlerdi. Yalnızca birbirleri ile değil vahşi hayvanlar ile dövüştürülen gladyatörlerin yaşadıkları vahşeti halk büyük bir zevkle izlerlerdi. Ancak bu zevkleri Hristiyanlık dinin gelmesi ile son bulmuştur.
Elips şeklinde tasarlanan yapı,50.000 kişilik kapasitesi 188 metre uzunluğa, 156 metre genişliği ile dünyanın en büyük arenaları arasında yer almaktadır. Ayrıca amfi tiyatrosunun önünde 30 metre yüksekliğindeki Colossus Neronis Heykeli bulunuyor.
Kolezyum ziyaret saatleri aylara göre değişmektedir. Kış aylarında 09:00- 16:30 saatleri arasında. Yaz aylarında ise 09:00- 18:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Bu tarihi yapının 2019 yılı giriş ücreti Yetişkinler için 12 Euro,18 yaş altı kişiler için ücretsizdir.
Navona Meydanı
Roma’nın en canlı ve eğlenceli meydanlarından olan Navona Meydanı, şehrin tam göbeğinde yer almaktadır. Burada gezerken kendinizi bir panayır yerinde hissedeceksiniz. Eski bir stadyum görünümünde inşa edilen yer, Roma döneminde 30.000 kişilik bir stadyum olarak kullanılırmış.Meydanın en dikkat çeken yapısı Fontana dei Quattro Fiumi çeşmesi bir çok heykelden ilham alınarak yapılmıştır. İtalyan mimarisini çok güzel yansıtan meydan günümüzde çevresinde yer alan barlar,restoranlar ve kafeler ile günün her saatinde dolu ve canlı bir yerdir.
Roma Aşk Çeşmesi
Trevi Çeşmesi olarak da bilinen Roma Aşk Çeşmesi, turistlerin ziyaret ettiği en popüler yerlerdir.Hatta bazı turistler sadece bu aşk çeşmesi için bile bu şehre gelmektedir. Çeşme, Papa XII. Clement tarafından 1732 yılında Heykeltıraş Nicola Salvi’ye yaptırılmıştır. Çeşmenin en önemli özelliği ise barok stilde yapılması ve havuzu içerisinde heykeller ile süslü olmasıdır.
Roma Aşk Çeşmesin bu kadar popüler kılan şey ise hikayesi ve birçok filme konu olmasıdır. Çeşme Eat Pray Love,When in Rome,Roman Holiday gibi aşk filmlerin yanı sıra Angels And Demons filminde de geçmektedir. Hikayesi ise susuzluktan ölmek üzere olan kral ve askerleri çok yorgun bir haldeymişler, burada onları güzel bir kız karşılar. Askerler bu güzel kıza nereden su bulabileceklerini sorar. Güzelliğiyle büyüleyici olan genç kız, günümüzde çeşmenin bulunduğu yeri göstererek oradaki toprağı kazmaları söyler Askerler başka bir şanslarının olmadığının farkında olup kızın dediğini pek de inanmasalar da gerçekleştirir. Kral ve askerler suya kavuşarak hayatta kalırlar. Günümüzde ise burada pek çok turist sırtını çeşmeye dönerek sol elleri ile bozuk para atıp havuza atabilirler ise dileklerin gerçekleşeceğine ve tekrardan Roma’ya geleceklerine inanmaktadırlar.
İspanyol Merdivenleri
Aşk çeşmesinden yürüyerek 10 dakikada ulaşabileceğiniz İspanyol Merdivenleri insanları toplanma ve buluşma yerleri haline gelmiştir. Turistler içinde oldukça hareketli ve açık hava meydanı olmuştur. Önünde bulunan meydanca çevresinde olan İspanyol Merdivenleri, Francesco De Sanctis tarafından 1723-1726 yılları arasında Trinita dei Monti Kilisesi’ne kolayca ulaşım sağlanabilmesi için yaptırılmıştır. 135 basamağı bulunan merdiven Avrupa’nın en uzunu ve en geniş merdivenleri olarak bilinmektedir. Geziniz sırasında yorulduğunuzda bu merdivenlerde oturarak dinlenebilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken şey merdivenler üzerinde bir şeyler yiyip içmek yasaktır. Burada meydandan geçen insanları izleyebilir, güzel atmosferinde harika vakitler geçirebilirsiniz.
Pantheon
Şehrin en eski yapısı olan Pantheon, Yunanca Tüm Tanrıların Tapınağı anlamına gelmektedir. İmparator Hadrian tarafından 118-125 yılları arasında inşa edilen tapınak tarihe meydan okumaktadır.Günümüzde bile hala ayakta olan yapı, harika bir şekilde inşa edilmiştir. Bunların yanı sıra Dünya’nın en büyük kubbesine sahiptir. Bu kubbe 43 metredir. Tapınağın üzerinde Marcus Agrippa’ya ithaf edilmiş bir yazı bulunmaktadır. Ayrıca buranın önünde iki tane heykel bulunmaktadır. Girişler ücretsiz olduğundan dolayı bu tarihi yapıyı doyasıya gezebilirsiniz.
Santa Maria Maggiore Bazilikası
4.yüzyılda inşa edilen Santa Maria Maggiore Bazilikası, Meryem Ana’ya adanmıştır. Roma’nın en popüler kiliselerinden olan Santa Marina, farklı mimari tarzları yansıtan oldukça önemli bir yapıdır. İçerisine girdiğiniz andan itibaren büyüleneceğiniz bu yerde birçok mozaik ve mermer süslemeleri bulunmaktadır. Ayrıca hemen yanında bulunan ilginç bir yapı olan piramit şeklinde olan ve Romanesk çan kulesini ziyaret edebilirsiniz.
Palatino Tepesi
Aynı İstanbul gibi Roma’da yedi tepe üzerine kurulmuş bir şehirdir. Şehrin en güzel tepesi olan Palatino Tepesi, Roma mitolojisinde önemli bir yeri vardır. Efsaneye göre imparatorluğun kurucusu olan ikiz kardeşler Romulus ve Remus, bir dişi kurt tarafından bu tepede bir mağarada büyütülmüş ve yetişmişlerdir. Tarihi açıdan da oldukça önemli olan bu yerde pek çok tarihi kalıntı yer almaktadır. M.Ö 9.yüzyıldan kalma klübe, imparatorların evleri ve tapınaklar bulunmaktadır.Arkeolojik kazılarda da bunlara rastladığı için Şehrin kuruluşun burada başlaması bilgisini doğrulamaktadır. Roma için oldukça önemli bir yer olan tepe, yıl içerisinde binlerce turist ağırlamaktadır. Roma tarihi hakkında bizlere oldukça fazla bilgi veren bu yere otobüs veya metro ile ulaşım sağlayabilirsiniz.
Sant’Angelo Kalesi
Roma İmparatorluğu kadar Osmanlı İmparatorluğu içinde oldukça önemli olan bu tarihi yapı Sant Angele Kalesi içerisinde Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan’ın esir tutulmuştur ve Papa’ya da ev sahipliği yapmıştır. İmparator Hadrianus tarafından 139 yılında inşa edilmiştir. Vatikan Sarayına bağlı olan bu kale tarihte birçok savaşta savunma amacı ile kullanılmıştır. Roma mimarisinin çok güzel örneklerinden olan kaleyi mutalak ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.
Villa Borghese
Roma’nın ve Avrupa’nın en büyük kent parkı olan Villa Borghese, 1.700 dönümlük bir alanı kaplamaktadır. Roma şehrinin kalabalığından uzaklaşmak istiyorsanız bu park tam da sizlere göre. Şehrin doğal güzellikleri ve tarihi ile buluştuğu bu yerde harika zamanlar geçirebilirsiniz.1901 yılında meclisi tarafında Borghese Ailesi’nden satın alınan alan 1903 yılında kent parkı olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Parka bisiklet kiralayıp doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.Ayrıca içerisinde bulunan hayvanat bahçesini de ailecek gezebilirsiniz.
Popolo Meydanı
Şehrin en büyük meydanı unvanını taşıyan Popolo Meydanı,Villa Borghese parkın hemen yanı başında yer almaktadır. Büyük bir alanı kaplayan meydan turistlerin eğlence merkezi olmuştur. Meydan içerisinde düzenlenen etkinliklere ve festivallere katılıp çevresinde bulunan restoran ve kafelerde güzel zamanlar geçirebilirsiniz.
Meydanın tam ortasında yer alan dikilitaş Mısır’dan getirilmiştir. Çevresini süsleyen iki adet kilise bulunmaktadır.Bu kiliseler Santa Maria dei Miracoli ve Santa Maria in Monte Santo kiliseleridir. Kalabalık ve işlek bir yer arıyorsanız bu meydan tamda sizlere göre çevresinde ve içerisinde bulunan yerlerde bir sürü fotoğraf çekilebilirsiniz.
Trastevere
Roma’nın eski binalarıi dar sokakları ve otantik havası ile gezip görebileceğiniz harika yerlerden birdir Trastevere. Tiber Nehrin batısında yer alan bölge içerisinde küçük dükkanlarda barındırmaktadır. Dar sokaklarında gezerken dinlenmek için her noktada bulunan küçük sevimli kafelerde oturarak dinlenebilirsiniz.
Çevresinde ilginizi çekebilecek bir tarihi yer olan Azize Meryem Bazilikası. dini bir yapıdır. Şehrin henüz tam olarak Hristiyanlığı benimsemediği 3. yüzyılda Papa I. Callistus tarafından inşa ettirilmiş.
Capitol Tepesi
Kentin yedi tepesinden biri olan Capitol Tepesi, Venedik Meydanından yürüyerek 5 dakikalık bir mesafede bulunan turistik bir yerdir. Teper üzerinde Antik Çağlarda inşa edilmiş pek çok saray yer almaktadır. Ayrıca bu sarayların çoğunu ünlü heykeltıraş Michalengelo mimarisini şekillendirmiştir. Tepenin tam ortasında Marcus Aurelius heykelin replikası yer almaktadır. Hem manzarası hem de tarihi yapıları için kesinlikle gidilmesi gereken yerlerden biridir.
Aziz Petrus Meydanı
Gezimizin en son durağı olan Aziz Petrus Meydanı sizlere pek çok filmden tanıdık gelecektir. Vatikan sınırları içerisinde yer alan bu meydan içerisinde 4 adet büyük bazilikalar yer almaktadır. Papa Alexander VII için 1656 yılında bu meydan inşa edilmiştir. Meydanın tam ortasında yer alan dikiltaş da bu nedenden dolayı İskenderiye’den özel olarak getirtilmiştir.
Meydanın en büyük özelliği ise Papa her özel günlerde burada konuşma yaparak birçok kisi burada toplanıyor. Papa’yıda görebileceğiniz bu yerde Vatikan hakkında pek çok bilgi edinebilirsiniz. Bu güzel meydanı daha rahat bir şekilde seyredebilmek için Aziz Petrus Bazilikası’nın çatısına çıkarak Vatikan sınırlarının her yerini rahatlıkla görebilirsiniz.