Sisam Adasi Gezi Rehberi - Samos Pythagorion

 Kuşadası’nda ki tatilimizin bir gününü Samos Adası’nda bulunan Pythagoreio (Pisagor) Şehri’nde değerlendirdik.

Adaya ulaşımı Kuşadası’nda bulunan bir acenta sayesinde yaklaşık 55 dakika süren bir feribotla sağladık. Biraz uzun süren bir pasaport kontrolü ile karşılaştık, sabah ülkeden çıkmak için OHAL kapsamından dolayı işlemlerimiz bir saatten fazla sürdü, saat sabah 9.00’da kalkması gereken feribotumuz 10.15 sularında limandan ayrıldı. Dolayısıyla adaya ulaşmamız gecikmiş oldu. Adada pasaport ve vize kontrol işlemleri de bize söylenenden fazla sürdü, pasaport kontrolde tek kişi çalıştığı için güneş altında epeyce bekleme oldu. 12.30’da kontrolden çıkmış kendimizi sonunda bir Yunan adasının sokaklarında bulmuş olduk 🤗.

Sahilde biraz yürüdükten sonra, önceki araştırmalarımızı da göz önünde bulundurarak sahildeki Corner  Coffee Bar’da kahvaltımızı yaptık.

Kahvaltımızda Continental breakfast(8€) ve English breakfast(7€) sipariş ettik. Resimde görüleceği üzere English breakfast masayı doldurdu ve tam anlamıyla ingilizdi 🇬🇧😆. Continental ise daha pahalı olmasına rağmen pek doyurucu değildi. Reçeller ve tereyağı hazır olduğu ve bizim Türk mutfağından alışkın olduğumuzdan uzak biraz tatsızdı.

Kahvaltıdan sonra sahilde biraz daha yürüdük. Güzel bir sahil şeridi bulunan Pythagoreio, bu anlamda sizi tatmin edecektir. Sahil şeridi şehrin bütünlüğünü sağlayacak sakin ve sevimli. Sahil şeridinin sonunda Pisagor’un heykeli bulunmakta.

Sahil şeridinden sonra methini çook duyduğumuz Orange isimli pastaneye gitmek için yine sahilden Corner Coffee’ye doğru geri yürüdük. Orange, Corner’ın yanındaki ana caddede. Dondurmaları ise tek kelimeyle enfes! Onca çeşit arasından Toffee, cookies, yogurt, orange ve Ferrero denedik ve hepsi acayip güzeldi. Yolunuz Samos’a düşerse burayı şiddetle tavsiye ediyoruz.

Elimizde dondurmalarımızla Pythagoreio sokaklarında gezinmeye devam ediyoruz. Tatlı Yunan sokaklarında gezinirken müze tabelası olan bir kale gördük ve o yöne doğru ilerledik. Kaleye vardığımızda öncelikle yanında bulunan kiliseyi ziyaret ettik. Kilisenin içinden geçerek kaleye vardığımızda harika bir manzarayla karşılaştık.

Kalenin her yanı kapalı olduğu için çok gezip görülecek yer olmadığından biraz manzaraya mahkum kalmıştık, çok şükür manzara epeyce güzeldi 😃.

Doyamadığımız Yunan sokalarında gezinip, biraz fotoğraf çektikten sonra akşam yemeğimiz için diğer bir koyda bulunan Notos’a geldik. Burada biraz bira keyfi yaptık, bu mekanın güzel yanlarından biri ise sahilinde şezlonglarda güneşlenmek isterseniz burada ücret talep edilmiyor olması. Biramızı içerken yunanlıların en az frappe kadar sevdiği ballı yoğurdu tattık.

Son bir gezintiden sonra uğrayacağımız son durak olan Elia Restorana gittik. Oldukça zengin bir menüye (Şarap menüsü dahil) bu restoranı çok beğendik. Fakat çok aç olamadığımız için bir Greek salad ve kalamar söyledik. Hafif fesleğen soslu greek salad yeterince hafif ve bizim için gayet doyurucuydu, kalamar ise oldukça taze ve lezzetliydi.

Ve artık adaya veda vakti….

Bu tatlı Yunan adasına bir günde doyamadık ama feribot saati yaklaştığı için adadan ayrılmak zorundaydık, gelecekte bu adayı daha detaylı gezmeyi kesinlikle istiyoruz.🙏