ADALAR NEREDE?

Marmara Denizi’nde kıyıdan 20 km açıkta yer alan adalar, yüzyıllardır sığınak işlevi görmektedir. Ancak, birçok muhalif siyasinin ve Lev Troçki gibi sürgünlerin de aralarında bulunduğu, adaların ünlü sakinleri tabii ki bu sessiz sakin plajlara ve ormanlara kendi istekleriyle gelmemişler. Bu dokuz küçük ada, 19. yüzyılın ortasından beri İstanbullu zenginleri kendine çekmektedir. Yaz aylarında Bostancı ya da Kabataş iskelelerinde vapurlara atlayıp gelen ziyaretçi akını her nasılsa, adaların doğal güzelliğini ve müthiş cazibesini hiç etkilememiştir. Adaların bir başka cazibeside modern yapıların ve motorlu taşıtların yasaklanmış olmasıdır; yürüyerek, bisikletle ya da at arabalarıyla gezebilirsiniz.

Büyükada, hem adaların en büyüğü hem de en fazla ziyaretçi çekenidir.Büyükada’nın müptelası olanlar burayı, yemyeşil bahçeler içinde ahşap konaklarla donatmışlardır; bunlardan Çankaya Caddesi’nde bulunan evde ise Troçki yaşamıştır. Adadaki en önemli yapı Yunanlıların barınmış olduğu, Bizans döneminden kalma Aya Yorgo manastırıdır. Manastırın üç şapeli ile şifalı olduğu söylenen çeşmesi Ortodoks Hristiyanlar için hâlâ önem taşımaktadır; inananlar özellikle Yunan Paskalyasında burayı ziyaret ederler.

İkinci büyük ada olan Heybeliada daha engebelidir; evleri ise oldukça mütevazidir. Adadaki en ilgi çekici yapı, Yunan Ortodokslar için büyük önem taşıyan Teoloji Okulu‘dur, ancak okulun Bizans döneminden kalma elyazmalardan oluşan koleksiyonu ziyarete açık değildir. Panaghia manastırı ise büyük ölçüde yıkılmıştır. Bunların dışında Heybeliada ziyaretçilerini en çok cezbeden yerler, nefis plajlarıdır.