Amasya Karadeniz bölgesinin Orta Karadeniz bölümünde yer almaktadır. Şehir tam olarak bilinmese de yaklaşık 7500 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu tarihle beraber Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olduğu da bilinmektedir. Anadolu içinde az sayıda bulunan örnek bir Türk şehri olan Amasya, tarih boyunca pek çok medeniyet için ev sahipliği de yapmıştır. Birçok medeniyet, devlet ya da topluluk bu şehirde bulunmuştur. Son yapılan nüfus sayımına göre şehrin nüfusu 329.888 olarak bildirilmiştir. İlin merkezinde de bulunan bir ilçesi vardır. Bu ilçe ile birlikte şehrin tam olarak 7 tane ilçesi bulunmaktadır.
Burada nüfusun yüzde elliye yakın kısmı merkez ilçede yaşamaktadır. Merkezden geriye kala kısım ise Merzifon ve Suluova ilçeleri çevresinde toplanmıştır. Şehrin son dönemlerde gittikçe artan bir ziyaretçi kitlesi bulunmaktadır. Anadolu içinde yer alan ve gelişmekte olan şehir her geçen gün daha fazla turist ağırlamaya devam etmektedir. Tarih bakımından şehir incelendiğinde Türklerden önce bölgeye daha pek çok kavmin geldiği görülmektedir. Bizden önce şehre gelenler; Hititler, Frigler, Kimmer- İskitler, Med- persler, Pontuslar ve Roma ile Bizanslar’dır. Ayrıca bölgede pek çok höyük de yer almaktadır. Hamam Tepesi Höyüğü, Künbet Höyük, Koşapınar höyük ve Devret Höyüğü gibi pek çok höyük şehri süslemektedir. Bu höyüklerde bulunan izler ise Katolik çağa kadar uzanmaktadır. Bölgede ilk tunç çağında da yoğun bir yerleşim olduğu gözlemlenmektedir. İlk çağlarda ise bölgenin yazılı metinlere göre Hatti ülkesi olarak bilindiği görülmektedir. Hititler Hatti ülkesinin egemenliğine son verdiğinde ise bölge Hititlerin eline geçmiştir. mÖ 750 yılına gelindiğinde şehir Kral Midas2ın Friglerin topraklarını genişletmesi ile Friglere geçmiştir. Daha sonra buradan da çıkan şehir Kimmerler hakimiyetine girmiştir.
Roma dönemine kadar daha pek çok egemenlik yaşayan Amasya, Roma hakimiyetinde eyalet olarak yer almıştır. Roma’ ya bağlı bir eyalet olan şehir bu dönemde eyaletler arası yol sisteminde merkezi konumda yer almaktadır. Bu şekilde il için artık metropol şehir oldu yorumu yapılabilir. Bu dönemden sonra bölgede uzun süre Bizans İmparatorluğu hakim olmuştur. 1071 yılında Türklerin Anadolu’ya gelmesi ile Türkler bölgeye hakim olmuştur. 100 yıl boyunca bölgede Danişmend Beyliği bulunmuştur. 1175 yılında ise şehir Selçuklu kontrolüne geçmiştir. İli en önemli hale getiren nedenlerden biri de Osmanlı şehzadelerinin bölgede yetişiyor olmasıdır. Amasya pek çok ilim adamı ve padişah yetiştiren bir ildir.
Sadece Osmanlı dönemi için değil şehir Cumhuriyet dönemi için de önemli bir bölgedir. Kurtuluş Savaşı için hazırlanan planlar bu şehirde yapılmıştır. Şehrin isminin ise bu güne kadar değişerek geldiği görülmektedir. Şehre Hititler döneminde Hakmiş adı verilmiştir. Bu isim Pers dönemine kadar devam etmiştir. Pers döneminde ise şehir bu günkü ismine yaklaşmıştır ve Amasseia ismini almıştır. Son olarak şehir Selçuklu döneminde bu günkü ismine kavuşmuştur.
Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olarak da bilinen Amasya Karadeniz Bölgesinin Orta Karadeniz bölümünde yer almaktadır. Amasya aynı zamanda Anadolu’ da bulunan örnek şehirler arasında yer almaktadır. Ziyaretçilerinin hiç eksilmiyor olmasının nedeni ise son zamanlarda özellikle de turizm açısından kendisini geliştiren bir şehir konumunda yer alıyor olmasıdır. Aynı zamanda korunaklı yapısı ile de Osmanlı Şehzadelerinin Amasya’da yetiştirilmiş olduğu bilinmektedir.
Amasya Seyahat Listenizde Mutlaka Olması Gereken Gözde Mekanlar
Anadolu’da pek çok medeniyete de ev sahipliği yapmış olan Amasya elması ile de meşhur bir ilimizdir. Cumhuriyet dönemi sırasında da Kurtuluş mücadelesinin planı Amasya’da yazılarak Amasya’nın Cumhuriyet döneminde de önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir. Amasya’nın bilinen ilk adı “Amaseia” dır. Aynı zamanda dünya’nın ilk coğrafyacısı olarak bilinen Strabon tarafından geliştirilmiş olan bu isim amazonlarda yaşayan halkın kraliçelerine vermiş oldukları isimdir.
Amasya Kalesi
Harşena Dağı üzerinde bulunan kale çoğu kişi tarafından Harşena Kalesi adıyla da bilinmektedir. Amasya Kalesi tarihi mücadeleler için sürekli kendisini yenilemek zorunda kalmış, bu durumda onu bir hayli yıpratmıştır. Kale pek çok saldırıya uğrasa da yıkılmadan ayakta kalabilmeyi başarmıştır. Özellikle de Türklerin Amasya’yı fethetmesi ile büyük bir onarım görmüştür. Kale’de Osmanlı Dönemine ait hamam kalıntılarının yanı sıra su depoları, kayaya oyulmuş bir şekilde Pontus kral mezarlıkları da dikkatleri çeken bir diğer unsurlardır. Ziyaret saatleri 08:00- 18: 00 arası olarak bilinmekle birlikte bu durumun zaman zaman değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır.
Boroboy Gölü Tabiat Parkı
Adıyla ve görsel olarak sergilenen birçok resimleri ile kişiyi adeta huzura çağıran Boroboy Gölü ve Tabiat Parkı biraz kafa dinlemeye ihtiyacı olan herkesin uğrak mekanı konumunda yer almaktadır. Doğal bir heyelan set gölü olan bu göl aynı zamanda Amasya gezilecek yer kategorisinin üst sıralarında yer almaktadır. Özel aracı olanlar içinde Taşova ilçesine 15 km mesafede yer alan göl kenarına kadar arabanızla gitmeniz de mümkün olmaktadır. Renginin zümrüt yeşil olması ve etrafında yer alan çeşitli ağaçların kokusu size şimdiden terapi etkisi yaratmaya başlamıştır. Doğal olarak oluşmuş olan bu gölde var olan doğallığa bir adım atmaya bekliyoruz.
Kral Kaya Mezarları
Kral Kaya Mezarı ya da Kral Mezarları olarak bilinmektedir. Pontus Krallarına ait olan bu mezarın kalker kayalara oyularak yapıldığı da gözle görülmektedir. Batı yönünde yer alan en son mezar aynı zamanda Kral Kaya Mezarları arasında en büyük olanıdır. Amasya’da gezilecek yerler adına mutlaka listenizde olması gereken büyüleyici bir mezardır. Bu mezarlıklar bazı dönemler içerisinde cezalandırma ve hapishane mekanı adına da kullanılmıştır. Bazı mezarların tavaf edilmesinden dolayı mağaranın etrafı da boş bırakılmıştır. Kayalardan su sızma tehlikesi de düşünülerek mağaranın mezarların korunması amacıyla etrafında boşluklar yer almaktadır.
Amasya Saat Kulesi
1865 yılında Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından yaptırılmış olan Saat kulesi Hükümet Konağı’nın hemen yanında yer almaktadır. Kule’nin İngiliz bayrağını büyük bir hışımla paramparça ederek Yeşılırmağa atması kulenin dillere destan hikayesi olarak anlatılmaktadır. Konumu itibariyle yürüme mesafesinde olan kule Amasya’da gezilecek yer listesine eklenmeden dahi herkes tarafınfan görülme imkanına sahip bir kule olmaktadır.
Yedi Kuyular Kuş Cenneti
İsmin Yedi Kuyular Kuş Cenneti olduğu kadar isminin özelliğini yansıtan bu alan adete ziyaretçilerine havası ile huzur veriyor. Turizm açısında da büyük paya sahip olan bu göl Amasya’da gezilmesi gereken yerler arasındadır. Kuş cenneti denilmesinin nedeni ise gölde yaban ördeği, balıkçıl , karabatak vs. gibi pek çok kuş türünün bir arada barındığı kuş cenneti görünümünden almıştır. Bölge de sadece piknik yapmak isteyenler değil, amatör balık tutmak ya da yürüyüş yapmak için bu gölü tercih eden kesimde bir hayli fazladır.
Yalıboyu Evleri
Yalıboyu Evleri Amasya’nın kendine özgü has olan mimarisini yansıtır nitelikte boylu boyuna uzanmıştır. Amasya gezilecek yer adı altında olmazsa olmaz mekanların başında gelmektedir. Evler haremlik ve seramlık olarak düzenlenmiş olmakla kalmayıp bahçeli olan bu evlerin bahçelerinde ocak ve su kuyuları da bulunmaktadır. Evlerin pencerelerinin önüne yapılmış olan kafeslik ile mahremiyetin sağlanması amaçlanmıştır. Deprem ve sel felaketlerinin evleri ne denli olumsuz etkilediği de tartışılmamaktadır. Eğer sizlerde Amasya Yalıboyu Evlerini yerinde ziyaret etmek isterseniz Hatuniye Mahallesi , Hazeranlar Sokak ile Yeşilırmak Kıyısı evleri görmek için en uygun konumlardır.
Çelebi Mehmet Medresesi
Çelebi Mehmet Medresesi 1414 yılında Ebubekir Bin Hamza tarafından yapılmıştır. Yapının en gözde alıcı yerlerinden birini sizler daha ziyaret etmeden söylemek gerekirse kırmızı ve beyaz renkte kesme taş dizileri ile bezenmiş eyvan biçimli taç kapı oluşturmaktadır. Oyma tekniği ile yapılmış olan kapının orjinali günümüzde de Ankara Etnografya Müzesinde sergilenmektedir. Tuğladan yapılmış olan saatte Medrese girişinin üzerinde dikkatleri üzerine çekmektedir. Şehir merkezine uzaklığı 49 km olan Çelebi Mehmet Medresesi’ne ulaşım oldukça kolaydır.
Aynalı Mağara
Mağaranın da aynalısı olur mu? dediğinizi duyar gibiyim. Aynı zamanda Güzelce Kız olarak da bilinen Amasya Aynalı Mağara dünyalar güzeli kral’ın kızının öyküsüne konuk olmuştur .
Aynalı Mağara Efsanesi
Kral kızı olan Güzelce kız güzelliği ile herkesi büyülediği için yüzünü kimselere göstermek istemez ve hep siyah peçe ile dolaşır. Kızının artık evlenme çağının geldiğini düşünen babası kızının güzelliğini kim kendisinin baktığı gibi görürse kızını ona vermeyi düşünür. Bu sebeple dört bir yana haber gönderir. Bu çağrıya yediden yetmişe tüm gençler Amasya’ya gelirler. Fakat hiçbir genç cesaretini toplayıp güzelce kızın peçesini kaldırmak şöyle dursun yanına bile yaklaşamazlar. Bir gün fakir mi fakir bir o kadarda kendine güvenen ve alımlı delikanlı şansını denemek istediğini söyler ve Güzelce Kız’ın peçesini kaldırır. O an yaşanan elektriklenme ile meydanda kopan patırtı kütürtü ve alevler sonucu iki gençte bir anda karşılıklı kömür kesilirler. Gençlerin cesedi kaya mezar içerisinde iki ayrı odaya gömülür. Kaya mezarın dışı da tıpkı Güzelce Kız’ın yüzü gibi parlamaktadır. İşte bu parlıklığından dolayı da kaya mezarın adı “Aynalı Mağara” olarak akıllarda yer edinir.
Halifet Gazi Türbesi
Şehir merkezinde konumlanmış olması yanı sıra yürüyüş mesafesinde yer alması da türbe’nin neredeyse her gün ziyaretçilerine kapıları açtığı bilinmektedir. Amasya gezilecek yer adı altında zaten yol üzerinde olması nedeniyle kolaylıkla ziyaret edebilme şansına sahip olmaktasınız. Türbe’nin yapım tarihi konusunda pek çok fikir ortaya atılmıştır. Kitabesine bakıldığında ise 1210 yıllarında yapılmış olduğu kanısına varılmaktadır. Kimin yaptırmış olduğu konusunda da net bir bilgiye sahip olunamayan medrese hakkında Danişmend emirlerinden Halifet Gazi’nin yaptırmış olduğu bilinmektedir. Ulaşım açısından da sizi zorlamayacak olan bu Halifet Gazi Türbesini muhakkak ziyarer etmelisiniz.
Alçak Köprü
Kale ve çevresini kentin yerleşim yerine bağlamak üzere inşa edilen Amasya Alçak Köprü ismini kemerlerin yüzeyindeki su tabakasının su yüzeyine yaklaşmış olmasında dolayı halk günümüzde de Alçak Köprü ismi ile hitap eder olmuştur. Şehir merkezinde Yeşilırmağın üzerinde boylu boyunca uzanmış olan bu köprü’yü görmeden yükseklerden uçmayınız.
Kumacık Hamamı
Hamam denilince bu durum özellikle de kış aylarında çoğu kişinin vazgeçilmez keyif unsuru olarak tanımlanmaktadır. 1495 yılında Kapıağası Ayas Ağa tarafından yaptırılmıştır. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık kısımlarında oluşan bu hamam sizlerinde adeta içinizi ısıtacak. Bayezidpaşa mahallesi Künç Köprü hizasında yer alan Osmanlı mimarisinin tüm esintilerini hissedeceğiniz bu hamam’a uğramadan dönmeyiniz.
Burmalı Minare Cami
Cami’nin günümüzde orjinal görüntüsünü kaybetmesinin nedeni pek çok deprem ve yangın ile karşı karşıya kalmış olmasından kaynaklı olduğu bilinmektedir. Burmalı minaresi ve Selçuklu kümbeti ile oldukça dikkat çekmektedir. Aynı zamanda Mahkeme Cami olarak da bilinen bu Burmalı Minare Cami’nin ahşap minberi kitabeli olup, siz ziyaretçilerine kapılarını her zaman açmaya hazırdır. Amasya Dere Mahallesinde yer alan cami’yi es geçmemenizi öneririz.
Amasya Mutfağı
Gezmek ile yemek kelimelerinin eş değer olduğu ülkemizde Amasya gezisi içinde Amasya mutfağı da çok önemli bir yer tutmaktadır. Bir şehre yapılan gezilerde o yörenin yemeği yenilmeden dönülmez. Bu bakımdan da Amasya’ya yapılacak bir gezide şehrin en ünlü yemeklerini bilmek gerekir. Tabi sadece yemek isimleri değil bu yemeklerin içerikleri de önemlidir. Yemeklerin bizim damak tadımıza hitap edip etmediği en önemli konular arasında yer almaktadır. Köklü bir tarihi bulunan şehrin bu tarihe dayanan köklü bir de mutfağı bulunmaktadır. Bulunduğu konum bakımından çevre iller ile olan bağlantısı farklı lezzetlerin şehirde buluşmasını sağlamıştır. Şehir mutfağında çorbalardan, et yemeklerine ya da hamur işlerine ve sebze yemeklerine kadar pek çok çeşit yer almaktadır.
Amasya Çöreği
Amasya aslında kahvaltıları ile de ön plana çıkan bir şehrimizdir. Kahvaltı bakımından özel lezzetlerin yer aldığı bu şehirde kahvaltı tatları fark yaratmaktadır. Bu lezzet ceviz ve haşhaş birleşiminden meydana gelmektedir. Şehrin yöresini damak tadına çeviren çörek için yoğurt da bulunması gerekmektedir. İsteğe bağlı bazı malzemeler çıkarılıp eklenebilir. Fakat gerçek bir Amasya çöreği için ceviz ve haşhaş olmazsa olmazdır. Elbette bu çöreğe asıl tadı verecek olan bir malzeme de tereyağıdır. Tüm bu lezzetlerin birleşmesi ile çörek en güzel halini alacaktır. Gerçek bir Amasya Çöreği elbette Amasya’da yenmektedir.
Keşkek
Keşkek pek çok şehir için ünlü olan yiyecekler arasında yer alır. Ayrıca bu yemek her yöreye hatta ile göre farklı şekilde yapılmaktadır. Bu lezzeti en iyi şekilde almak isteyenler şehre yaptıkları gezi esnasında burada yemek yemelidir. Keşkeklik buğday ve elbette kuzu eti bu yemeğin başrol oyuncularıdır. Yemeğe asıl lezzetini veren şey ise kuzu etidir. Kırmızı toz biber, çemen de bu bölgenin keşkekine özel tat veren ayrıntılardır. Bu bakımdan Amasya keşkeki daha farklı bir lezzet oluşturmaktadır.
Etli Bamya
Et her bölgede olduğu gibi Amasya’da da vazgeçilmez bir lezzettir. Etli bamya isminden anlaşılacağı üzere et ve bamya ile yapılan yemektir. Fakat burada iki önemli hususa dikkat etmek gerekir. Bunlardan ilki bamyanın taze olmasıdır ve yemekte kullanılacak etin kuzu eti olması gerekir. Domates, salça ve tereyağı da yemeğe lezzet veren diğer malzemelerdir. Soğan ile yapılan bu yemeğe isteğe göre farklı tatlar da eklenebilir.
Amasya Nerededir?
Karadeniz bölgesinde yer alan Amasya, Orta Karadeniz bölümünün iç kısmında yer almaktadır. Şehrin komşuları ise şu şekildedir. Kuzeyinde Samsun yer alan ilin doğusunda Tokat yer almaktadır. Güneyinde Yozgat bulunur ve batısında da Çorum yer almaktadır. Şehir iç bölüm ile Karadeniz bölgesinde beraber yer almaktadır. Bu bakımdan her iki iklimden de etkilenir. Deniz seviyesinden yükseklik il genelinde 1150 m olarak ölçülmüştür. Çevresinde yer alan şehirlere olan uzaklığı ise Samsun iline 156 km, Tokat iline 152 km, Çorum iline 152 km ve Yozgat iline 5 km bulunmaktadır. Merkezde toplamda 7 ilçe bulunmaktadır. Şehre İstanbul üzerinden ulaşmak isteyenler sırasıyla Sakarya, Bolu, Tosya ve Merzifon rotası üzerinden geçmelidir. Ülkemizin başkenti Ankara ise ile 402 km uzaklıkta yer almaktadır. Komşu il olarak şehre en yakın yer Yozgat’tır.
Ne Zaman Gidilir?
Yaz aylarında karasal iklim özellikleri görülen şehirde karasal iklimin kuraklığı görülmektedir. Fakat kış aylarına gelindiğinde karasal iklimin keskin soğukluğu şehrin üzerinde hissedilmemektedir. Bölgede ortalama sıcaklık ise 22,5 derece olarak belirlenmiştir. Bu sıcaklık değerleri ağustos ve temmuz ayları içinde ölçülmüştür. Kış sıcaklıkları ise şehirde ortalama 2 derecelere kadar düşmektedir. Bu sıcaklıkta ocak ayında ölçülmüştür. Tarih içinde şehirde ölçülen en düşük sıcaklık ise şubat ayında ölçülmüştür ve bu sıcaklık ta olarak – 20 dereceleri göstermiştir.
Bu bakımdan şehre gitmek için en iyi dönem yaz dönemi olarak belirlenebilir. Yaz aylarında şehir dayanılmaz bir sıcaklığa sahip değildir. Bunun yanında sıcaklık konusunda hassas olanlar bahar aylarında da buraya gelebilir. Kar sevenler ve şehri kış haliyle görmek isteyenler de kışın gelmelidir. Şehirde her mevsim etkin olan yağışlar yaz aylarında görülmemektedir. Yaz ayları sıcaklık seviyeleri 20 ile 25 derece asasında yani ideal seviyelerdedir. Eylül sonu kasım ayına kadar olan dönemde şehre gelmek mümkün olursa diğer dönemlere göre çok daha iyi olacaktır. Bu dönemden sonra yağışlar artarak başlayacak ve sıcaklıklar da düşecektir.
Amasya Gece Hayatı
Gece hayatı bakımından Amasya için sınırsız seçenek beklemek bizi yanıltabilir. Çevresinde de yer alan pek çok il gibi burada da gece hayatı oldukça sınırlıdır. Şehirde özellikle gençler tarafından tercih edilen sadece birkaç kafe tarzı mekan bulunmaktadır. Bu tarz mekanlar gece hayatında tercih edilecek mekanların başında gelmektedir. Gece hayatı deyince meyhane ya da bar tarzı mekanlar arayanlar ise bu şehirden eli boş dönecektir. Böyle yerler Amasya içinde yok denecek kadar az düzeydedir.
Ayrıca şehirde bulunan bu tarz yerler her kesimden insanın rahatça girebileceği yerler değildir. Meyhane tarzı yerler sınırlı sayıda olsa da şehirde yer almaktadır. Bu tarz mekanlar şehirde uzun sohbetler için ve rakı balık tarzı yenilip içilen yerlerdir. Keyifli bir gece geçirmek isteyenler için bu mekanlar en iyi tercih olacaktır. Eylül Buğusu restoran konum olarak ve içerik olarak bu tarz mekanların başında yer almaktadır. Bu mekan genelde gençler tarafından tercih edilmektedir. Fakat farklı yaş ortalamasından pek çok kişi de buraya gitmektedir.
Canlı hayatın olmadığı yerler bakımından mekan şehirde öne çıkan en iyi seçenek olabilir. Şehirde 1940 yılına kadar tarihi dayanan Şehir Kulübü de diğer seçenek olarak karşımıza çıkacaktır. Bunların aynı sıra şehrin gece hayatında bulunmak isteyenler için Strabon, Çakallar Seyir Tepesi de başka seçenekleri oluşturur. Seyir tepensin ekstra yanı ise gece hayatının yanında muhteşem bir manzaraya sahip olmasıdır. Bu tepede güzel bir manzarada yer almak isteyenler tepeye çıkabilir. Amasya zaten yapı olarak son derece tarihi bir yer olduğundan şehirde daha çok tarihi alanlarda sakin bir gece geçirmek de iyi bir tercih olabilir. Şehrin yapısına uygun olarak pek çok mekan erken saatlerde kapanmaktadır. Bu bakımdan şehirde gecelerden fazla beklentiye girmemek gerekir.
Amasya Festivalleri
Binlerce yıldır pek çok Uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Amasya, pek çok Festivale de ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin yapısına uygun olarak pek çok etkinlik değişik zamanlarda şehirde yer almaktadır. İç Anadolu ile olan bağlantısından dolayı şehirde bu yöreye ait pek çok etkinlik yapılmaktadır. Aynı şekilde şehrin Karadeniz ile olan bağlantısından dolayı da şehirde bu yöreye özgü etkinlikler yer almaktadır. Kültür ve sanat adına da şehirde pek çok festival yer almaktadır. Şehir kültür ve sanat adına oldukça ileri düzeyde yer almaktadır. Şehirde yer alan en önemli festivallerden birisi Amasya Uluslararası Atatürk, Kültür ve Sanat Festivali’dir. Kurtuluş mücadelesinin temellerinin atıldığı alan olarak bilinen bu şehirde elbette beklenen festival bu şekilde olacaktır. 1950’den bu yana Mustafa kemalin bu şehre gelişi bu festival ile katlanmaktadır. Festival ilk olarak sadece 12 Haziran’da Atatürk Günü olarak yapılmaktadır. Daha sonra 10- 12 Haziran tarihi arasında festival olarak bulunmaktadır. Festival boyunca pek çok spor ve kültür faaliyetleri yapılmaktadır. Binlerce katılımcı ile gerçekleşen festival şehrin turizmine de katkı sağlamaktadır. Son dönemlerde ise festivalin tarihi değişerek 12- 22 Haziran arasında yapılmıştır.
Ve 10 günlük festival olmuştur. Merzifon Kültür Ve Sanat Etkinlikleri haftası da aynı şekilde şehirde kültür sanat üzerine düzenlenen bir festivaldir. 27- 30 Ağustos tarihleri arsında düzenlenen bu festival, kortej yürüyüşü ile açılmaktadır. Şenlik boyunca pek çok ünlü isim şehri ziyaret etmektedir. Etkinlik içinde pek çok yarışma, sergi ve konser yapılmaktadır. Uluslararası Geleneksel Okçuluk Festivali, şehirde yer alan en önemli festivaller arsında yer almaktadır. Tarih boyunca pek çok medeniyet için önemli bir merkez olan Amasya, Osmanlı döneminde de aynı şekilde önemli bir merkez olmaya devam etmiştir. Bu dönemde şehirde pek çok ok ve yay ustası bulunmuştur. Ok ve yay ustasının bu şehirde yetişmesi de şehri bu konuda önemli bir yer haline getirmiştir. Bu kapsamda şehirde yaz aylarında festival yapılmaktadır. Etkinliğin amacı şehre gelen ziyaretçileri şehrin yapısını ve bu özelliğini anlatmaktır.