Burdur Tarihi
Akdeniz bölgesinde yer alan Burdur şehri bölgesinin batı tarafında bulunmaktadır. Göller yöresinde bulunan şehrin ismi ile ilgili pek çok söylenti bulunmaktadır. Bu söylentilerden bir şehrin isminin eskiden Polydorion olduğudur. Daha sonra bu isim Polydor ve en son Burdur halini almıştır. Şehrin ismi hakkında bir diğer söylenti ise ismin Göl Kenti anlamına gelen Limobria olarak söylenmesidir. Sonradan şehir bugünkü ismini almıştır. Fakat Antik dönemlerde şehirde yerleşim olup olmadığı ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu bakımdan bu iki söylentide yer alan isimlerin hangi çağda ve ne şekilde kullanıldığı bilinmemektedir. En akla yatkın isim söylentisi ise şehre Türkmen boylarından Kınalı oymağı tarafından verilen isimdir. Bu oymak şehri gördüğünde Cennet buradadır şeklinde söylemiştir, daha sonra Burada dur ve en son hece düşmesi ile Burdur halini almıştır. İlin bilinen ilk tarihi Neolitik Çağ dönemidir. MÖ 7000 yıllarına kadar dayanan tarihte, Anadolu’nun ilk heykelcikleri olan ANA İHALE’ yi temsil eden heykeller bulunmuştur. Kalkolitik çağda da bu bölgede yerleşim bulunmaktadır.
MÖ 3000- 2000 yıllarında eski Tunç Çağı dönemlerinde medeniyet bir hayli gelişmiştir. Yörede çağın özelliklerini yansıtan pek çok malzeme ve araç gereç yer almaktadır. MÖ sekizinci yüzyılda Pisidia bölgesinin batısı Friglerin eline geçmiştir. MS 696- 676 yıllarında ise bölgede Lidyalılar bulunmaktadır. 576 yılında bölgede Persler hakim olmuştur. Perslerden sonra ie Büyük İskender bölgeye yönelmiştir. Roma dönemine kadar bu bölgede daha pek çok medeniyet ve devlet var olmuştur. Bölgede 395 yılında Batı roma hakimiyeti başlamıştır. 11. Yüzyıl döneminden sonra ise artık bölgede Türkler hüküm sürmeye başlamıştır. Bu döneme kadar bölgede pek çok yeni şehir kurulmuştur. Bugün il içinde yer alan pek çok harabe bu dönemlere ait olan yapılardır. Bölgede ilk yerleşimler Kınalı aşireti tarafından gerçekleşmiştir. Bu aşiret başlangıçta hiçbir devlete bağlı değildir. Bizanslar ile olan kavgalar ile aşiret devam etmektedir. 2000 kadar çadırdan oluşan aşiret Selçuklu devleti hakimiyeti altına 2. İzzeddin Kılıçarslan ile girmiştir. Fakat daha sonra devlet içinde yaşanan kardeş kavgaları ve pek çok neden ile bölge uç Beyliği olarak varlığını sürdürmeye başlamıştır. Beylikler döneminde Hamitoğulları Beyliği olarak bu bölge varlığını sağlamıştır. Yıldırım Bayezit dönemi, diğer beylikler ile bu beylik de ortadan kalkmıştır. Osmanlı hakimiyeti ile birlikte bölge önemli bir merkez haline gelmiştir. 1914 yılında ise bölgede büyük bir deprem olmuştur. Şehir halkı birkaç yıl büyük bir sefillik içinde yaşamak zorunda kalmıştır. O deprem sırasında yaklaşık 1500 kişi hayatını kaybetmiştir. Şehir 1923 yılında il olarak varlığını ilan etmiştir. Kurtuluş için Milli Mücadele döneminde şehir halkı üstün bir direniş göstermiştir. Şehrin; Yeşilova, Gölhisar, Kemer, Altınyayla, Çeltikçi, Çavdır, Tefenni, Bucak ve Karamanlı ilçeleri bulunmaktadır. Şehrin güneyinde Antalya yer almaktadır. Doğusunda da yine bu il bulunmaktadır. Güneybatısında ise Muğla bulunmaktadır. Kuzeyinde Afyon bulunan ilin kuzeydoğusunda ise Isparta yer almaktadır. İlin genel olarak yükseklik ortalaması ise 1000 metredir. Yeryüzü şekilleri bakımından şehir oldukça fazla çeşitliliğe sahiptir. Bölgede tarım ürünleri çeşitliliği oldukça fazladır. Bölgede yer alan Aksu vadisi çevresinde narenciye yetişmektedir. Pamuk, pirinç ya da Antep fıstığı gibi pek çok ürün bu bölgede yetişmektedir. Şehirde yetişen ürünler karasal iklim ve Akdeniz iklim bölgesinde yetişen ürünler arasında bulunmaktadır.
Göller yöresinde konumlanmış olan Burdur hem tarihi hem de doğa güzellikleri ile her yıl ziyaretçi akınına uğramaya devam etmektedir. İklim olarak karasal iklime daha yakın olmasının altında yatan neden ise Burdur’un Akdeniz Bölgesinde yer alıyor olmasına rağmen iklimin kıyı şeridinden farklı oluşmuş olmasıdır. Özellikle de kış aylarında yağış türü kar şeklinde kendisini göstermektedir. Burdur aynı zamanda Paleolitik çağa kadar uzanan bir tarihe sahip olmaktadır. Bu durumun kanıtı olarak ise Başkuyu köyünde yapılan araştırmalar sonucu bulunan resimler kanıt olarak gösterilmektedir.
Göller Bölgesi olarak da bilinen bu güzel şehirde görülmesi gereken birçok yer olmasına rağmen sizler için derlenmiş en cezbedici mekanlar hakkında söylenenleri yerinde teyit etmek için muhakkak seyahat planınızda uğramanız gereken rotalar arasında Burdur da yer almalıdır. Gezdikten sonra Burdur’un yöresel yemeklerinin sunulduğu mutfağına da uğramadan rotanızı değiştirmeyiniz. Özellikle Göller Bölgesi ile anılıyor olmasından dolayı göllerini görmek için gelen pek çok yerli ve yabancı turistler sadece göller ile yetinmeyip Burdur gezilecek yer kategorilerini genişletmişlerdir.
İnsuyu mağarası Burdur’a bağlı Çatalağıl köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Burdur İnsuyu Mağarası yarı aktif bir mağara olmasının yanı sıra çok dönemli bir gelişim özelliği de göstermektedir. Ziyaretçilerine görünümleri ile adete görsel bir şölen sunan İnsuyu Mağarası yoğun damla taşlardan oluşan bir yapıya sahip olmaktadır. Ayrıca İnsuyu Mağarası diğer mağaralarla karşılaştırıldığında İnsuyu Mağarası 1965 yılında halka kapılarını açarak böylelikle ülkemizde turizme açılan ilk mağara ünvanını alma hakkına sahip olmuştur. Toplam uzunluğunu da merak edenler için söylemek gerekirse, 525 metre uzunluğa sahip olan mağara birbiri ile bağlantılı iki bölümden oluşmakta ve bu mağaranın ikinci bölümü yer altı sularının alçalması sonucu keşfedilmiştir. Damlataş oluşumları açısından mağarayı gezerken zorlanma ihtimalinizi de düşünerek gezmeden önce sizlerinde mağaracılık donanımına sahip gruplara dahil olmanızı öneririz.
Her bölgenin kendine has bir dağı bir de gölü var dediğinizi duyar gibiyiz. Burdur gezilecek yer arasında olmazsa olmaz mekanlardan biri de Burdur Gölü’dür. Burdur Gölü Söğüt Dağı ile Sulu Dere Yayla Dağ arasında tektonik çöküntünün sularla dolması sonucu oluşmuştur. Burdur Gölü ülkemizde yer alan en derin göllerden birisi konumundadır. Aynı zamanda göl suyu bir o kadar da tuzlu olmaktadır. Son zamanlarda gölün su seviyesinde yaşanan azalmanı nedeni olarak ise gölü besleyen dere ve çaylar üzerine barajların yapılmış olması ve bölgede yaşanan aşırı kuraklık bu duruma neden olmaktadır. Göl suyu besin maddeleri açısından çok zengin olmasa da göl birçok kuş türüne en önemlisi de “dikkuyruk” olarak bilinen nesli tükenmeye yüz tutmuş ördeklere kapılarını açmaktadır. 85 kuş türünün bir arada yaşadığı Burdur Gölü bu nedenle uluslararası bir öneme sahip olmaktadır.
Birbirinden ayrı üç tepe üzerinde oluşmuş olan Kibyra yerleşim alanı açısından da çok büyük bir alanı kaplamış konumdadır. Özellikle de birbirinin ardı sıra oluşturulmuş bu yapılardan hiçbiri bir diğerinin önünü kesmemektedir. Kibyra çömlekçilikte olmak üzere demircilik, dericilik ve at yetiştirme konusunda büyük üne sahip olmaktadır. Buradan da anlaşılacağı gibi halk son derece savaşçı bir kimliğe sahiptir. Türkiye’nin en büyük ve aynı zamanda en sağlam mozaik alanı da burada yer almakla birlikte, Burdur Kibyra Antik Kenti’nden çıkarılan eserler Burdur Müzesinde siz ziyaretçileri için sergilenmektedir. Adeta kahraman savaşçıların ve hızlı atların simgesi konumunda olan bu şehri ziyaret etmeden dönüş yolunu aklınıza getirmemenizi öneririz.
Burdur’un Bucak ilçesinde yer alan Karacaören Barajı Aksu Çayı üzerinde yer almaktadır. 1990 yılında hizmete giren bu baraj DSİ tarafından taşkın koruma tarımsal sulama ve elektirik enerjisi üretimi gibi amaçlar dahilinde yapılmıştır. Ziyaretçileri için her mevsim ziyaret edilmesi uygun olmaktadır. Aynı zamanda da doğal güzelliği hiç bozulmamış olan bu barajda pek çok anıya tanıklık edebilecek fotoğraf çekimi yapmak da çok uygun olmaktadır. Barajın olduğu yer fotoğraflarda kendisini daha da zengin göstermektedir. Santralde yer alan güvenlik bölgesinden de seyir terasına ulaşarak huzura bir adım daha yaklaşmanız mümkün olmaktadır. Seyir terasına çıktığınızda orada yer alan dükkanları da gezmeyi unutmayınız.
Burdur merkezde bulunan Saat Kulesi Pazar mahallesinde hemen Ulu Cami bitişiğinde yer almaktadır. 1936 yılında yapılmış olan Burdur Saat Kulesi kare bir plana sahip olmasının yanı sıra, kesme taşlarla yapılmış olduğu da gözlerden kaçmamaktadır. Kuleye merdivenlerle çıkılmakta fakat en altta dükkan olarak kullanılan bir mekanda oldukça şirin görünmektedir. Merdivenlerden çıkarken dördüncü kata geldiğinizde etrafa bir bakınız! Dördüncü katta hepsi de şehrin ayrı bir tarafına bakan dört adet saat yerleştirilerek bu mekana şerefe görüntüsü verilmek istenmiştir. Bu nedenle ziyaretçileri tarafından merdivenler büyük bir heyecanla çıkılmaktadır. Dördüncü katta yer alan büyülü manzara herkesi bir kez daha büyülemeye yetmektedir. Ayrıca sadece saatlerle kalmayıp o saatlerin üzerinde de dört pencereli, piramidal çatılı odaların olduğu da gözlerden kaçmamaktadır. Sizlerde ziyaretiniz esnasında karşı karşıya kalacağınız bu eşsiz manzaraya daha şimdiden tanıklık etmeye hazır olunuz.
Türkiye’nin Maldivleri olarak da bilinen Burdur Salda Gölü sizleri adete huzura çağarıyor. Masmavi berrak suyu ile dikkat çeken göl özellikle de son zamanların gözde mekanları arasında yer alıyor. Salda Gölü Burdur ili sınırları içerisinde yer almasına rağmen, ziyaret etmek istediğinizde kullanacağınız yol çok fazla göz önünde olmadığını da hatırlatmadan geçmeyelim. Otobüs firmaları tarafından kullanıma kapalı olan bu yol özel aracı olanlar içinde aynı şekilde olmaktadır. Bölge’nin o eşsiz güzelliğini ziyaret edenler keşfediyor olsa da turizm açısından çok fazla tanıtımı yapılmayan göl çoğu kişi tarafından da bilinmiyor. Fakat bir kere giden ziyaretçi kesimi adeta büyüleniyor. Sizlerde bisiklet, motosiklet tutkunu ya da bir kamp macerası yaşamak isterseniz Salda Gölüne uğramadan önce yanınıza mutlaka almanız gerekenleri de unutmayınız.
İncir Han olarak da bilinen Burdur Susuz Kervansarayı Burdur’un Bucak İlçesinde Antalya Burdur yolu’nun batısında yer alan İncirdere köyünde bulunmaktadır. Keykubat Bin Keyhusrev tarafından yaptırılmıştır. Keykubat Bin Keyhusrev aynı zamanda Anadolu Selçuklu sultanları arasında yer almaktadır. İncir Han mimari yapısı olarak dikdörtgen bir planla bizlerin karşısına çıkmaktadır. Han’ın kışlık bölümü giren taç kapısı oldukça dikkat çekici bir yapı içermektedir. Dört satırlık kitabesi ise giriş kapısının hemen üzerinde yer almaktadır. Burdur Susuz Kervansarayı mülkiyeti ise Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olmaktadır.
Lisinia Doğa aynı zamanda bir proje kapsamında yer almaktadır. proje’nin temelleri ise 2005 yılında kendisi de doğa gönüllüsü olan Veteriner Hekim Öztürk SARICA tarafından Burdur Gölü’nün hemen kıyısında atılmıştır. Bölgeye Lisinia adının verilmiş olmasının nedeni ise Lisinia’nın çok eski çağlarda Psidya’nın en önemli şehirleri arasında yer alıyor olmasıdır. Ailesinden birçok kişiyi kaybeden SARICA bu duruma kanserin neden olması ile insanları bir nebze de olsa bilinçlendirmek için böyle bir proje başlatmıştır. Aynı zamanda bu proje ile bölge ülkemizin ilk “Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi “olarak da resmiyet kazanmıştır. Gönüllülerden almış olduğu ilham ile çalışmalarını sürdüren bu projenin 9 farklı alt projesi de yer almaktadır. Karakent Köyü Mevkiinde konumlanmış bu doğa projesini ziyaret ederek büyülenecek ve oradan sizlerde birer proje gönüllüsü olarak ayrılacaksınız. Dünya’da kabul görmüş olan bu evrensel proje kapıları siz ziyaretçilerine her zaman açık olmaktadır.
Eşeler Dağı Tınaztepe mevkiinde konumlanmış olan Burdur Salda Kayak Merkezi her geçen gün ziyaretçilerine ev sahipliği yapmaya sayısını artırarak devam ediyor. Ayrıca Salda Kayak Merkezi Salda Gölüne’de 17 km uzaklıkta bulunması nedeni ile her iki alanında gezmek isteyenler için iyi bir seçenek olabilmektedir. Salda Kayak Merkezi şuan ziyaretçilerine günübirlik hizmet vermeye devam etmektedir. Kış turizmi’nin en keyifli saatlerini bu kayak merkezinde geçirdikten sonra 17 km mesafede yer alan Salda Gölünde de içinizi ısıtacak bir güneş sizi beklemektedir.
Ağlasun ilçesinin Akdağ yamaçlarında yer alan Burdur Sagalassos Antik Kenti denizden de bir hayli yüksek mesafede konumlanmıştır. Şehirde bulunan pek çok yapı Roma dönemine ait olmakla birlikte Roma imparatorluk döneminin en önemli şehirleri arasında yer almaktadır. Ayrıca şehir içerisinde pek çok yapıyıda bir arada barındırmaktadır. Konutlar, hamam, kütüphane , kilise , seramik üretim merkezi gibi alanlarda şehrin büyüleyici unsurları arasında yer almaktadır. 2009 yılında bu antik kent UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine girmeyi başarmıştır. Kentten çıkarılan pek çok eserin devamı ise siz ziyaretçilerimiz için Burdur Müzesinde sergilenmektedir.
Tarihi çok eski dönemlere dayanan Burdur, binlerce yıllık tarihi kadar binlerce yıllık yemekleri ile de dikkat çekmektedir. Şehir Akdeniz mutfağının lezzetli yemek kültürü yanında ülke mutfağının en güzel yemeklerini de mutfağında bulundurmaktadır. Birbirinden nefis yemeklerin yer aldığı bu mutfakta hamur işleri başta olmak üzere et yemekleri de bulunmaktadır. Ayrıca Akdeniz mutfağından gelen sebze türü yemekler de bölgede yer alan en güzel lezzetler arasında bulunmaktadır.
İsmi kısa lezzeti muhteşem bu yemeğin en güzel hali kuzu eti ile olanıdır. Kuzu budundan yapılan yemek için gerekli malzemeler, pirinç, salça, yağ ve tuzdur. Su maydanoz ve çeşitli baharatlar ile yemek son halini almaktadır. Yemek için pirinçler tuzlu suda ıslatılır. Et parçalara ayrılır ve haşlanır. Daha sonra üzerine salça sürülen etler ızgaraya alınır ve pişirilir. Pirinçler de et suyu ile pilav yapılır. Üzerine kızarmış yağ sürülen etlerin üzerine kızarmış olan etler de servis edilir. Son olarak karabiber ve maydanoz ile yemek servis edilir. Kuzu eti her yemek de olduğu gibi bu yemekte de en lezzetli hali ile karşımıza çıkmaktadır. Özel günlerde de yapılan yemek özellikle kurban bayramı dönemlerinde daha gözde hale gelmektedir. Eski dönemlerde ise bu yemek sünnetlerde, düğünlerde ve ziyafetlerde yapılırdı. Odun ateşi yanan büyük kazanlarda pişirilen yemek, büyük bakır tabaklar ile servis edilmektedir. Bu yemeklerin üzerine etler kemikleri çıkarılmadan servis edilmektedir.
Kabak her damak tadına hitap etmeyen bir sebzedir. Fakat yolu Burdur yöresine düşen herkes farklı bir deneyim olan kabak helvasını tatmalıdır. Bal kabağı ile yapılan tatlı için toz şeker, su ve badem kullanılmaktadır. Kabukları ince şekilde soyulan kabaklar rendelenir. Avuç içinde sıkılan kabakların suyu çıkarılır. Şeker su ve limon suyu tencereye alınır ve kaynatılır. Üzerine kabak eklenir. Kısık ateşte pişen bu tatlı altın rengini alıncıya kadar pişirilir. Koyulaşan tatlı ocaktan alınır ve üzeri çekilmiş badem ile süslenir. Uzun zamandır yörede yapılan tatlı için farklı tat denemek isteyenler mutlaka şehirde bulunmalıdır. Bu tatlının en güzel hali şehir çevresinde yapılmaktadır.
Kazel böreği olarak da bilinen Gazel böreği, un ve nişasta ile yapılan harika bir lezzettir. Hamuru özenle hazırlanıp açılan yemek için gerekli malzemelerin başında un ve nişasta yer almaktadır. İç harcı da bulunan yemek için patates, maydanoz ve tuz ile baharatlar gerekmektedir. Bol malzemeli iç harcı yanında yağlı yufkalarda böreğe enfes bir lezzet katmaktadır. Şu dönemde fırında yapılan yemekler arsında bulunan bu tarihi lezzet geçmiş dönemlerde yer ocaklarında yapılmaktadır. Yer ocağında ve odun ateşinde yapılan börek hamur işleri arasında en lezzetli yemeklerden biridir. Yöre halkı tarafından özel günlerde ve daha pek çok zamanda yapılan yemeğin iç harcı için değişik malzemeler de kullanılır. Fakat bu yemek için patatesin özel bir yeri bulunmaktadır.
Akdeniz bölgesinde yer alan Burdur bölgenin batısında bulunmaktadır. İlin doğusunda Antalya, batısında Denizli, güneyinde Antalya, kuzeyinde Afyon yer almaktadır. Şehir ile Ankara arasında bulunan mesafe 422 kilometredir. Bu iki şehir arasında kara yolu üzerinden yolculuk yapmak isteyen biri 6 ya da 7 saat kadar yolculuk yapmalıdır. İstanbul ile bu il arasında yer alan kara yolu mesafesi ise 602 kilometredir. Bu iki şehir arasında yapılacak yolculuk ise 8- 9 saat sürmektedir. İzmir ile Burdur arasındaki mesafe ise diğer büyük şehirlerden daha azdır. Bu iki il arasında 374 kilometre mesafe bulunmaktadır. Bu mesafeler arasında 5 saat yolculuk yapmak gerekmektedir. Şehir için ulaşım ağı gelişmiştir. Şehre karayolu ile ulaşmak isteyen biri Antalya yolunu kullanmalıdır. Burdur, İstanbul- Antalya ya da Ankara- Antalya karayolu üzerinde bulunmaktadır. Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgesinden Antalya’ya giden tüm araçlar ilden geçmektedir. Deniz yolu ile bölgeye ulaşım imkanı bulunmamaktadır. Hava yolu ile bölgeye gelmek isteyenler ise Süleyman Demirel Havalimanı ile ulaşım sağlar. Burası şehre 25 km uzaklıktadır. Şehre demiryolu ile de ulaşım olanağı yoktur.
Akdeniz bölgesinde yer alan Burdur, iklim bakımından Akdeniz iklim etkisinde bulunmamaktadır. Şehrin deniz etkisine kapalı olan konumu ve deniz ile kıyısının bulunmamasını daha çok şehrin karasal iklim etkisinde kalmasına neden olmuştur. Yörede yazlar sıcak ve kurak geçmektedir. Bu bakımdan bölgede yaz aylarında gezmek zor olabilir. Fakat yaz aylarında Akdeniz bölgesinde yer alan pek çok ile göre bu şehrin gezilme durumu daha rahattır. Kışlar soğuk ve yağışlı geçeceğinden şehirde kış aylarlında gezmeyi düşünmemek gerekmektedir. Yılın en kurak ayı şehirde Ağustos ayında geçmektedir. En yağışlı ay ise aralık ayıdır. Temmuz ayında ortalama sıcaklık seviyesinin en yüksek hali ölçülmektedir. Ocak ayında ise ortalama en düşük sıcaklığa sahip olunmaktadır. Yağışlar kış aylarında kar şeklinde olmakla birlikte bazen yağmur şeklinde de olmaktadır. Denize yakın olan iller diğer illere göre daha sıcaktır. Bu bakımdan şehirde yer alan ilçeler de göz önüne alındığında bahar ayı en ideal zamandır. Mayıs sonu ve haziran başlangıcı da gezmek için ideal mevsimler arasında bulunmaktadır.
Burdur gece hayatında yer alan kafe, bar ya da disco gibi mekanlar oldukça az sayıdadır. Şehrin kıyıdan uzak kalan konumunun bu durum üzerinde büyük bir etkisi bulunmaktadır. 261 bin nüfuslu bir şehir olan şehir küçük yapısı ile de gece hayatı konusunda geniş bir yelpaze oluşturmamaktadır. Kent merkezinde sayısı az olsa da gece mekanları bulunmaktadır. Şehrin özellikle turizm merkezi olan şehirlere yakınlığı bu konuda şehrin gelişmesine yardımcı olmuştur. Burdur şehir kulübü gece hayatı bakımından şehrin önemli adresleri arasında yer almaktadır. The Mor da şehirde elit bir hizmet sunan seviyeli mekanlar arasında yer almaktadır. gece kulübü olarak hizmet veren mekanın sabaha kadar süren eğlenceleri de yer almaktadır. Müftülü sokak bu mekanın bulunduğu yer olarak verilmektedir. Dedikodu Pub da şehirde yer alan önemli gece mekanı adresidir. İstasyon caddesinde yer alan mekan hem yerel halk tarafından hem de şehre gele turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Mekan gecenin her saatinde açık bulunmaktadır. Bu mekanlar dışında şehirde birkaç tane daha kafe tarzı yerler bulunmaktadır. Fakat bu mekanlarda genelde sohbet tadında akşamlar geçmektedir. Gecenin ilerleyen saatlerinde şehirde sadece barlar açık kalmaktadır.
Burdur festivalleri arsında en fazla ilgi göreni Durgun Sulara yolculuk festivalidir. Bu etkinlik şehirde merkezde yapılmaktadır. Mayıs ayında gerçekleşen festival nisan ayında da başlayabilir. Geleneksel Altınyayla Altın Sipsi Yağlı Pehlivan Güreşleri etkinlikleri de şehirde büyük bir coşku ile yapılmaktadır. Şehrin Altınyayla bölgesinde gerçekleşen festival tarihi 15 Temmuz olarak belirlenmiştir. Burdur Tefenni Barutlu Su festivali de şehrin renkli etkinlikleri arasında yer almaktadır. Tefenni ilçesinde gerçekleşen festival kapsamında pek çok spor dalına yer verilmektedir. Bu etkinlik sayesinde yapılan yarışmalar da etkinliğe eğlence katmaktadır. Ağustos ayının 3’ünde başlayan etkinlik ayın 5’inde son bulmaktadır. Salda Bisiklet Festivali şehrin en ilgi gören festivalleri arasında bulunur. Özellikle Salda gölünün ünü ile şehirde yapılan bu etkinlik katılımcı sayısı bakımından yüksek sayılara çıkmaktadır. Ayrıca bu etkinlik için çevre yörelerden ve ülkenin pek çok şehrinden bölgeye gelenler bulunmaktadır. Dünya genelinden de katılım sağlana etkinlik içinde yöresel ürünler ve sporlara da yer verilmektedir. Burdur Belediye Başkanlığı Yağlı Güreşleri de şehrin merkezinde gerçekleştirilen bir festivaldir. Eylül ayında yapılan etkinlik kapsamında eğlenceli yarışmalar yapılmaktadır. Bu etkinliğe yöre halkının büyük ilgisi bulunmaktadır. Kemer Akpınar Geleneksel Kültür ve Sanat festivali de şehrin önemli etkinliğidir. Özellikle sanat açısından önemli bir festivaldir.
