Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren tam 45 yıl sonra şehir ünvanını aldıktan sonra Eskişehir, Türkiye'nin hızla gelişen genç kitleye sahip şehirlerinden birisi olmayı başarmıştır. Eskişehir'deki önemli olan tek şey gençlerdir. Üniversiteleri ile nam salıp yüz binleri aşkın öğrencisi sayesinde gençler şehri olarak tanınıyor. Belediye başkanının hararetli çalışmaları sonucunda şehre çok güzel tarihi ve sanatsal müzeler kazandırılmış. Frigler tarihine kadar uzanan geçmişine rağmen antik kentleri ve eski çağlardaki tarihi yapıları günümüze kadar maalesef bir kaç yapı haricinde ulaşamamış. Eskişehir, 13.900 kilometre kare yüz ölçümüne dağılan 1 milyonu aşkın nüfusu ile Sazova Parkı, Balaban Köftesi, Balmumu Heykelleri Müzesi gibi gezilecek ve yapılacak şeyleri ile meşhurdur. Etnik köken olarak belli bir etnik kökene dayalı olmasa'da mutfaklarında Çerkez ve Balkanlıların etkisi ağırlıklı olarak görülmektedir. Cumhuriyet kurulmadan önce kurtuluş savaşı sırasında kısa süreli olarak Yunanlıların savaş cephesi olsa'da Türkler tekrardan bu tarihi zenginliği himayesi altına alıp elden bırakmamışlardır. Akbaş ilçesinde kuzu sürülerinin başını çeken Akbaş çoban köpeği'de yöreye has değerlerden bir tanesidir.
Ülkemizde genç kitlenin yoğun olarak bulunduğuEskişehir, gezmeye doyamayacağınız köyleri ve parkları ile doludur. Şehirdeki üniversiteler çok iyi işlediği için üniversiteli genç kitle burada yaygın haldedir ve yaşlı kitleye karşı büyük bir üstünlük kurmuşlardır. Dolayısıyla bu yaşa hitap eden kafeler, restoranlar ve eğlence barları şehirde artış göstermektedir.Eskişehir gezilecek yerlerise hem kültürel miras taşıyan, hemde tarih ve doğanın birleşiminden meydana gelen manzarasından oluşmaktadır. Şehir, 1993 tarihinde ilçe halinden şehir haline geldi. Türkiye Cumhuriyeti yönetmeliği tarafından il olarak kabul edildi.
Eskişehir’de Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler
Kitlenin genç olduğunu söylemiştik, bu çıkarımdan doğan fikirle Eskişehir’de bir çok zaman geçirmek için modern yapılar kurulmuş. Hatta Türkiye’deki en büyük Disneyland benzeri alanlardan olanSazova Parkıbu yapıların başını çekmektedir.
Sazova Parkı
Eskişehir’in en büyük eğlence parkı olan Sazova, şehrin belli bir kısmını kaplayacak büyüklüktedir. Şehre okumak için gelen her öğrencinin mutlaka buraya gittiği düşünülebilir. İçerisinde suda yaşayan canlılara özel akvaryum, çocuklara özel Masal şatosu ve ağaçlar ile süslendirilmiş bir çok oyun alanı mevcut. Akşam saat 6’da kapanan parkta eğlenceyi kaçırmamak için sabah erken saatlerde gitmenizi öneririz.
Seyyit Battal Gazi Külliyesi
Selçuklu döneminden kalma külliyenin içinde Battal Gazi yatmaktadır. Peygamber soyundan gelen Seyyit Battal Gazi, dönemin Müslümanlarından birinin rüyasına girer ve nâşının yattığı yeri gösterir. Bu rüyadan sonra dönemin padişahı Alaaddin Keykubat, derhal bir emir vererek anısına Eskişehir’de büyük bir külliye yapılmasını ister. Toplamda 16 ayrı bölümden oluşan Külliyenin eğer burada geziye geldiyseniz mutlaka görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Böyle güzel bir olayın aksetmesinden sonra yapılması’da ayrı bir önem katıyor.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykelleri Müzesi
Balmumu ham maddesinden yapılan heykeller bildiğiniz gibi adeta gerçeği andırıyor. Beyazıt Öztürk, Ahmet Kural ve Murat Cemcir üçlüsünün birbirlerine birebir benzeyen balmumu heykellerinin yerine makyaj yapıp geçtikleri müze burasıdır. İnsanlar bu müzedeki heykelleri gerçekleri ile ayırt edememişlerdi. Şahane bir el işçiliği ile 160 adet balmumu burada sergilenmektedir. Müzeye gelenlere özel fotoğraf makinesi ile heykellerin yanında poz verip fotoğraf çektirebilirsiniz. Girişler ücretli olsa’da şehrin belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı heykellerin müzesindeki gelirlerin büyük çoğunluğu hayır kurumlarına bağışlanmaktadır.
Eti Arkeoloji Müzesi
Eti’nin sponsorluğunda gerçekleştirilen müze, milattan önceki yüzyıllara kadar bir çok tarihi eser barındırıyor. Kazı çalışmalarında çıkan eserlerin 21.000’inden sadece 1.532 tanesi burada insanlara açık bir şekilde tutulmakta. Saat 19:00’da kapanan müze sabahları 08:00 sularında açılışı yapıyor. Giriş ücreti ise sadece 6 Türk Lirasıdır. Herkes faydalanabilsin diye fiyatı gerçekten çok aşağı çekmişler.
Odunpazarı Evleri
Tarih kokan 30 sokağında 300’den fazla ev bulunmaktadır. Eskişehir’de en çok gezeceğiniz ilçe tartışmasız olarak Odunpazarı’dır. Kahverengi ve beyaz renginden oluşan tarihi evlerinden geçerken ırkımıza has mimariye doyacaksınız. Normalde her sokağının ismi günden güne değişse’de sadece 5 sokağın ismi değişmemektedir. Bu sokaklar ise Evliya Çelebi’nin bizzat gelip geçtiği ve o meşhur kitabında yazdığı sokaklardır. Eskişehir’in en önemli tarih kalesi olan Odunpazarı, şehrin merkezinden 1 saat 15 dakika mesafededir.
Midas Anıtı
Friglerin kaya taşlarından yapılma eserleri arasında en önemlisidir. Midas Anıtı aslında tamamen yıkılıp harabeye dönmüş olsa’da 17. Yüzyılda bir tarihçi tarafından tekrardan çizilip yapılmıştır. Anıtın çevresinde 70 yıl önce kazılar yapılarak neredeyse ortaya bir antik kent çıkarılmıştır. Friglerin tarihinden kalma bu mimari yapılar ve çevresinde ortaya çıkartılan eserler çok önemlidir. Kendi dinlerinin her parçasını duvarlarına fresk taşlarına benzer şekilde işlemişler.
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi
Pazartesi günleri kapalı olan müze farklı bir konsepte sahiptir. Dünyada farklı bir yer edinmiş müzenin içinde sadece Cam ile yapılan ilginç motifler ve unsurlar mevcut. Camın sıcak halindeyken şekil verilmesi ile ortaya çıkartılan eserler üstün bir emek ve bilgi istiyor. Ülkemizde nadir olarak cam sanatçısı olduğu için Eskişehir’e geldiğinizde her yerde göremeyeceğiniz bu eseri kaçırmayın derim. Türkiye’nin müzeler şehri olan Eskişehir’de resmen bu müzelerin içinde görsel bir şölen mevcut.
Gürleyik Şelalesi
Hep tarihi anıtlar müzeler olmaz değil mi ? Birazda kendimizi bu güzel şehrin doğasına verelim. Akarsuyu’na kapılıp akıntıya doğru gideceğiniz Gürleyik Şelalesi, Eskişehir’de kayalarının üstünde usul usul akan suya karşı oturup eğleneceğiniz yegane doğal alandır. Merkez bölgelerden minibüsle ulaşımı en az 1 saat 30 dakika sürmektedir. Fakat Eskişehir’de gidebileceğiniz en güzel ve popüler doğal alan olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Eskişehir Kent Parkı
En az Sazova Parkı kadar büyüklükte hektar alana yayılan Eskişehir Kent Parkında İç Anadolu bölgesindeki deniz ve plaj olmaması sıkıntısını bir nebze gidermek için yapay bir plaj yapmışlar. Plajdaki su yapay doldurulmuş olsa’da sahil kumu ülkemizin denizlerinden gelmiştir. Aslında konumu dolayısıyla deniz göremeyen İç Anadolu mağdurlarına karşın çok güzel bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. Fakat beklediği kadar ilgi gördüğü görecelidir, insanlar aslında buraya biraz daha fazla rağbet gösterebilirdi.
Lületaşı Müzesi
Küçük çapta bir müze olan Lületaşı Müzesi oldukça ilginç ve güzel bir ambians’a sahip. İçerisinde sadece Lületaşı ile yapılan eserlerin bulunduğu müze’de akvaryum kutularının içinde ve dışında sergilenen eserler insanın ruhunu dinlendiriyor. Gerçekten burada geçirdiğiniz yarım saat size terapi gibi geliyor. Göz ucuyla bakıp ilk girdiğiniz andan itibaren kendisine çeken bir havasına kapılıp sıkıntılarınızı unutabiliyorsunuz. Özellikle içinde bulunduğu Külliye’de dini şeyleri gördükten sonra en sonda müzesine girdiğinizde daha etkili olacaktır.
Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi
Haber ve medya kuruluşlarının gönüllü bir şekilde bağış yaptığı daktilo müzesinin öncüsü Tayfun Talipoğlu’dur. Bir odanın içinde anıları anımsatan tablolar ve masanın üstünde klasik müdürlük eşyaları, birde balmumu heykelinden daktilo’ya ellerini koymuş Tayfun Talipoğlu dikkatleri çekiyor. Nostaljiyi sevenler için birebir olan müze, haber kuruluşlarınca desteklenmektedir.
Eskişehir Meşhur Yemekleri: Eskişehir’in Lezzetli 9 Yöresel Yemeği
Gençleri ile meşhur Eskişehir’in bir o kadarda ailenin yaşlı ve yörenin has yemeklerini bilenlerin elinden çıktığı buğday mamullü yemekleri meşhurdur. Şehirde genç havası hakim olduğu için tüketicilik baskın olsa’da milattan öncesine kadar uzanan insanlık tarihi ileEskişehiryöresel yemeklerini tatmayan bin pişman diyebiliriz. Ağızdan ağza yayılan buğday değirmeninden çıkan buğday yemekleri, tahıl mamulleri ile Eskişehir adeta bir yemek cenneti.
Eskişehir’in Yöresel Yemekleri
Balkanlardan gelen soğuk hava dalgasıyla Eskişehir’e göçen Balkanlıların meşhur Pırasalı börekleri sebze sevmeyenlere bile sevdiriyor. Yüz ölçümünün çoğunluğu yeşillik alanlar olduğu için farklı bitkiler cuma ve çarşamba pazarlarında tezgahlarda olabilir sizi şaşırtmasın. Balkan ve Çerkez mutfağı Eskişehir yemeklerinde çokça göreceksiniz.
1. Abista
Trabzon’un mıhlamasına inanılmaz bir şekilde benzeyen Abista yemeğine farklı bir türevi’de diyebiliriz aslında. Çerkezler tarafından yapılan Abista, Eskişehir meşhur yemekleri arasında mutlaka tadılması gereken bir yemek. Mısır unu, süt ve suyun Çerkez peyniri ile karşımından elde edilen sarı hamurumsu bir kıvamı vardır. Bol tereyağı kullanıldığında sabah kahvaltılarının bir numaralı öğünü olarak tüketilebilir. Sazova Parkı’na gitmeden önce sabah erkenden bu yemeği bol malzemeli yapıp enerji depolayabilirsiniz.
2. Bıt-Bıtı Çorbası
Adından dolayı hemen rehavete kapılmayın, özünde gerçekten çok lezzetli bir yemektir. Bıt Bıtı Çorbası klasik karışım olan bulgur, yoğurt ve tereyağı ile yapılmaktadır. Bulgurları topalak ve lokma gibi yapıp üstüne yoğurt ve fos ettirecek sıcaklıktaki pul biberli tereyağı dökülerek ortaya hem görsel, hemde yöresel bir şölen ortaya çıkıyor.
3. Mihalıççık Kirazı
İhracatı çok güzel bir ekonomi getirse’de dış dünyada yendiği kadar kendi ülkemizde maalesef ki tüketilmiyor. Buralara geldiğinizde Eskişehir’in tarım alanlarındaki Mihalıççık Kirazını dalından koparıp ağzınıza atın derim.
4. Balaban
Bursa’daki meşhur iskenderin bir diğer türevi olan Balaban, tatarlar tarafından çıkartılmış. Salçalı ve domates suyuna batırılmış tereyağlı pidelerin üstüne yoğurt ve yoğurdun üstüne’de köfte konulmuş ve ortaya Balaban çıkmış. Tadı damağınızda iz bırakacak kadar enfes olduğu için özellikleFahrettin Ustanın mekanında tatmanız en güzel seçenek olacaktır.
5. Sağlıklı bir şeyler isteyenler için: Bamya Çorbası
Eskişehir’in Sivrihisar yöresindeki evlerde yaygın olarak tüketilen Bamya çorbası bamyanın faydalarını saymakla bitiremediğimiz için önemlidir. Bol salça ve suyun içinde limon sıkılarak yenildiği için Bamya sevmeyenlere bir farklılık olacağına eminiz. Her ne kadar Sivrihisar’da meşhur olsa’da Bamya çorbasını şehrin çoğu yerindeki restoranlarda bulamazsınız.Sivrihisar Bamya Lokantasıharicindeki çoğu restoran belki size bamyayı sevdiremez.
6. Kavurmaya Doymayanlar için: Acı Gıcı
Sarma dolmanın içindeki pirinçten sıkıldınız mı ? İşte sizlere daha ağır ve enfes bir kavurma dolması. Bildiğimiz Isırgan otunun yapraklarını sarma dolma gibi kavurmaya ve soğan, baharatlara sarıp pişiriyorlar ve ortaya Acı Gıcı çıkıyor. Görüntüsü iri ve biraz dağılmış olsa’da içinde yüksek miktarda protein olduğu içinEskişehir gezilecek yerler‘den hepsini bu yemeği tükettikten sonra dinlenmeden gezebilirsiniz.
7. Met Helvası
Her şeyiyle Eskişehir’e tescillenmiş bu yöresel yemek, sadece Kakao ve Vanilya olmak üzere iki çeşidi vardır. Un ve yağ gibi basit malzemelerden meydana gelse’de tadı bu topraklara has olduğunu belli ediyor. Çelik çomakla oynanan Met oyununu oynarken Eskişehirlilerin bulduğu geleneksel tatlının bir yöresel oyun sonucu ortaya çıktığı için ayrı bir değeri var.
8. Aslında O Bir Börek: Ağzı Açık
Bildiğimiz börek ama sağ ve sol tarafındaki ağzından içi gözüktüğü için böyle bir isim verilmiş. Yeşil mercimek ve onunla güzel giden baharatları içine doldurup börek haline getirilir. Tadı güzel olmasının yanı sıra Ramazan ayında sahurlarda kolay yenebilir ve tok tutan bir yemek olduğu için Eskişehir meşhur yemeklerindendir.
9. Yoğurda Doyamayanlar İçin: Toyga Çorbası
Eskişehir’deki meşhur yemeklerin içinde genellikle olmazsa olmazı yoğurt’tur bunu kabullenelim. Naneli yayla çorbasına benzeyen fakat içinde ekstradan faydalı baklagillerden olan nohut’un eklendiği çorbadır. Sadece buraya özgün bir yemek olmasa’da birkaç tarif farklılığı olduğu için eklemek istedik.
Eskişehir Nerededir?
Eskişehir, İstanbul ve Ankara gibi metropol şehirlere maksimum 4 saatlik mesafededir. İç Anadolu bölgesinde yer aldığı için ülkenin her şehrine aynı mesafelerde olmasından dolayı gezilecek yerler arasında kolay bir ulaşıma sahiptir.
Ne Zaman Gidilir?
Ülkemizin metropol şehirlerine çok uzak olmadığı için günübirlik gezmeye uygun bir şehirdir. Eskişehir'e Mayıs, Hazian ve Ağustos aylarında gitmelisiniz. Eğer ki yaz aylarında gezmeye vakit ayıramıyorsanız yaz aylarında olduğu kadar verim alamasanız'da Dans festivalinin olduğu Şubat ayında yada Kasım ayında gitmeniz'de olabilir. Tabii ki çoğu şehre olduğu gibi yaz mevsiminde gitmeniz kesinlikle daha mantıklı olacaktır.
Eskişehir Gece Hayatı
Eskişehir'in kemik kitlesinin gençlerden oluştuğunu söylemiştik. Bu yüzden gece geç saatler ve akşam saatleri çok hareketli geçtiğini herkes tahmin edebilir. Ailelerinden şehir dışı okumak adına kopmuş kiralık evlerde tek yaşayan gençler yada yurtlarda kalanlar genellikle akşamları Kafelerde, ilerleyen saatlere doğru ise Barlar Sokağında bulunan barlarda oluyorlar. SPR Pub, 222 ve Bomonti tavsiye ettiğimiz mekanlardandır.
Eskişehir Festivalleri
Eskişehir'İn simgesi haline gelen Nasreddin Hoca, bizleri bir yandan güldürürken bir yandan da düşündüren bir kişidir. Festivalde Nasreddin Hocayı anarak onun hakkında bilgi her şey öğretilir. Her ne kadar festivalin teması Nasrettin hoca olsa da içerisinde halk oyunları, yöresel yemekler, yöre halkının el emeği ile yaptığı hediyelik eşyalar ve muhteşem gösteriler sergilenir. Ailecek gidip eğlenebileceğiniz bu festival her sene Haziran ayında gerçekleşmektedir. Eskişehir'e bu ayda yolunuz düşerse mutlaka bu festivale uğramalısınız.
Eskişehir'in bir ilçesi olan Sivrihisar'da düzenlenen Dövme Sucuk Festivali ilk olarak belediye tarafından 2017 yılında gerçekleştirilmiştir. Ardından herkes tarafından oldukça beğenilmiştir ve sonrasında sabırsızlıkla beklenen bir festival haline dönüşmüştür. Sivrihisar'ın lezzetini dünyaya tanıtmak için yapılan bu festival özellikle adını aldığı Dövme Sucuk ile meşhurdur. Festivalde neredeyse 2 ton sucuk dağıtılmıştır. İlçedeki kasaplar artık sucuk yetiştirememiştir. Düzenlendiği ilk sene festivale 20 bin katılımcı gelerek yoğun bir ilgi olmuştu. Artık her sene dört gözle beklenen bu festival Şubat ayında gerçekleşmektedir. Sadece sucukları ile değil, bir birinden ünlü sanatçıları, yöresel halkın yaptığı lezzetler ve hediyelik eşyalar ile festivalde sıkılmadan harika saatler geçirebilirsiniz. Eğer bir sucuk severseniz mutlaka gidip bu lezzetlerin tadına bakmanız gerek.
Milyon Yapım organizasyonuyla düzenlenen MilyonFest Eskişehir, milyonlarca genci bir araya toplayarak pek çok farklı tarzda müziklerin ünlü sanatçılar tarafından düzenlenen performansları ile harika bir gençlik festivalidir. Özellikle üniversite öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği bu festivalde her sene farklı şarkıcıların, dj'lerin ve etkinliklerin yer alması ile sizlere sınırsız eğlence sağlıyor. Yurt dışındaki festivalleri aratmayan MültonFest arkadaşlarınız ile gidip eğlenceli günler geçirebileceğiniz harika bir festivaldir. Her sene pek çok sponsorlukların katkıları ile düzenlenen bu gençlik festivalini sakın kaçırmayın.