Isparta'nın Tarihi
Akdeniz bölgesinin batı kesiminde yer alan Isparta, 42 plaka koduna sahiptir. Şehirde son yapılan nüfus sayına göre 240 bin civarı insan yaşadığı görülmektedir. Merkez dahil olmakla birlikte bu bölgede bulunan ilçe sayısı ise 13’tür. Aksu, Atabey, Eğirdir, Gelendost, Gönen, Keçiborlu, Senirkent, Sütçüler, Şarkikaraağaç, Uluborlu, Yalvaç, Yenişarbademli ilin ilçeleri arasında bulunmaktadır.
Şehrin komşuları ise Konya, Antalya, Afyon ve Burdur illeridir. Şehir tarihi açıdan incelendiğinde geçmişi Paleotik Çağ’a kadar dayanmaktadır. Bu bölgenin tarihi MÖ 2002 yıllarında başlamaktadır. Bu zaman diliminden öncede şehirde bir takım buluntular olsa da net bilgi bu zaman dilimine aittir. Bölgede sırasıyla Frigler, Lidyalılar ve Persler bulunmuştur. Göller bölgesi tarih boyunca sürekli yerleşim gören bir bölgedir. Anadolu topraklarının en önemli kültür merkezleri arasında bulunan bölgede birbirinden farklı yapılar yer almaktadır. Kalkolitik Çağ içerisinde bulunan 12 höyük yaşam açısından burada önemli bulguları göstermektedir. Büyük İskender’in ölümü ile bölge 323 yılında tamamen Yunan hakimiyeti altına girmiştir.
Yunanlar tarafından bölgeye İs Barid adı verilmiştir. Daha sonra bu isim farklı dönüşümler ile Isparta halini almıştır. Selçuklu hakimiyeti altında da bulunan bölge Miryakefalon Savaşı ile bu hakimiyete girmiştir. Anadolu topraklarını hızlı bir şekilde ele geçiren Selçuklular, Batı Anadolu topraklarını da aynı hız ile bu büyük savaş sayesinde topraklarına katmıştır. 2. Kılıçarslan zamanında yoğunlaşan Bizans ve Selçuklu savaşları sonrasında bölge önemli bir merkez haline de gelmiştir. Osmanlı döneminde önemli merkez halini de almıştır. Milli Mücadele için şehir etki bir mücadele vermiştir. Atatürk tarafından başlatılan bu kutlu mücadelede şehir ilçeleri ile birlikte 871 şehit vermiştir. Bunların yanı sıra bölgede pek çok yaralıda bulunmuştur. 1930 yılında Isparta’ya gelen Mustafa kemal Atatürk burada büyük bir coşku ile karşılanmıştır. 6 Mart tarihinde gerçekleşen bu olay sonunda hala günümüzde 6 Mart tarihi kutlanmaktadır.
Isparta şehrinin ismini duyan herkesin ilk aklına gelen bitki güldür. Son dönemlerde yaygınlaşan lavanta da artık şehrin sembolleri haline gelmiştir. Şehir yaz aylarında olduğu kadar kış aylarında da merkezi bir yer konumundadır. Burada yer alan Davraz Dağı kış sporlarına uygun yapısı ile yöreden ve çevre halktan gelenler ile kalabalık bir hal almaktadır. Ne kadar turistik faaliyetler olsa da şehrin ekonomisinin büyük bölümü tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Yöresel el sanatları ve dokumacılık gibi sanatlar da yörede geçim kaynakları arasında yer almaktadır. Yörede dokunan Isparta halıları sadece ülke açısından değil aynı zamanda dünya açısından önemli bir iş koludur. Dünya genelinden pek çok insan hatta ünlü evlerine dahi bu halıdan almıştır. Özellikle gül yetiştiriciliği şehri pek çok bölgesi için başlıca geçim kaynağı haline gelmiştir. Lavanta da aynı şekilde şehirde tarım açısından olduğu kadar turizm açısından önemli bir merkez haline gelmiştir. Lavanta hasadı zamanında şehirde turizm patlaması yaşanmaktadır. Şehirde doğal güzellikler bölgenin etrafına yayılmış bir haldedir.
Özellikle Eğirdir Gölü ve Gölcük Krater Gölü gibi doğal göller yörenin en güzel manzaralarına sahip bölgelerdir. Burada yer alan ağaçlar ve bitkiler ile tertemiz hava yaşamın farkına varılacak yerleri sunmaktadır. Mevsim olarak Akdeniz iklim bölgesinde yer alan şehirde yıllık ortalama sıcaklık 12 derecedir. İlde tespit edilen en yüksek sıcaklık ise 38 derecedir. Donlu günler bazen Nisan ayında dahi devam etmektedir. En düşük sıcaklık ise -21 derecedir. Kıyı kemsinde yer alan Toros Dağlarının kıyıya paralel olarak uzanmasından dolayı şehre sıcak ve nemli hava ulaşmamaktadır. Şehrin toprakları ve iklim yapısı pek çok evcil ve yabani hayvanın yaşamasına el verişli ortam oluşturmaktadır. Bu bakımdan şehir yabani hayvan türleri bakımından gelişmiş bir bölgedir. Bölgede ala geyik, porsuk, yaban domuzu, sansar porsuk, pars, dağ keçisi, tilki, tavşan, angut, çulluk, karakarga, saksağan, sülün, kaz, sincap ve kurt gibi pek çok yabani hayvan yaşamaktadır. Şehir bitki örtüsü, doğal güzellikleri, tarihi yapısı ve eserleri ve birbirinden güzel çiçek bahçeleri ile görülmeye değer bir yerdir.
Isparta köklü bir tarihi geçmişe sahip şehirler arasında yer almakla birlikte şehrin doğal güzellikleri daha çok görülmeye değer alanlardır. Mevsimlik geziler ile şehrin pek çok bölgesinde müthiş oluşmaktadır. Lavanta bahçelerinden, akarsu yataklarına kadar her türlü doğal ortam şehri görülmeye değer bir yer haline getirmektedir. Tarihi eserleri ve göl manzaraları da şehrin büyüsünü oluşturan güzellikler arasında bulunmaktadır.
Son dönemlerde sosyal medyada birbirinden güzel manzaraların yer aldığı pek çok lavanta fotoğrafları bulunmaktadır. Rengi, dokusu ve kokusu ile bu köy son dönemlerin en popüler rotası haline gelmiştir. Önceden köy ziyaret bakımından ve turistik açıdan pek bir değeri yokmuş. Sosyal medya ve fotoğraflar sayesinde köy şu anda turist akınına uğruyor. Lavanta bahçeleri ile dolu olan bu köy için belirli bir dönemde gezi yapılmalıdır. Yaz döneminde lavanta kokuları ile dolan köye Temmuz sonuna kadar ziyaret gerçekleştirilmelidir. Genel olarak Haziran- Ağustos ayında bölgede gezi yapılabilir. Lavantanın köye gelişi ise 1975 yılına dayanmaktadır. Gelecek Turizmde Projesi sayesinde bu proje kapsamında bölgeye lavanta fideleri getirilir. İlçe olarak Keçiborlu ilçesine bağlı olan köy, Isparta merkeze 47 km kadar uzaklıktadır. Küçük bir köy olan Kuyucak samimi insanları ile hemen içinizin ısınacağı bir yerdir. Fransa Provence gibi yabancı ve soğuk bir yerde gezmek yerine bizim halkımızın sıcaklığı ile çok daha güzel manzaraya sahip bu köyde gezmek size çok daha iyi gelecektir. Köyde yaşayan sayısı 250 kişi iken lavanta bahçeleri ile birlikte bu sayı da yükselmeye devam etmektedir. Bahçelerin çekiciliği sayesinde köyün yerel nüfusu da her geçen gün artmaktadır. Bu köyde yapılacak geziler alışveriş açısından da size hoş zamanlar yaşatabilir. Köyde yapılacak gezide lavanta yağı, lavanta keseleri, lavanta suyu, lavantalı yiyecekler alınabilir. Bölgeyi ziyaret etmek isteyenler için yapılacak ziyaretler eğlenceli geçecektir. Çünkü yol üzerinde Salda Gölü gibi muhteşem bölgeler de bulunmaktadır. Bu köyde konaklamak isteyenler için ise köyde birkaç ev pansiyon haline dönüşmüştür. Köyde bulunan evler pansiyon haline geldiğinden sıcak bir yuva hissini de size yaşatacaktır. Köyün en güzel yanlarından biri muhteşem bir organik köy kahvaltısı olacaktır. Özellikle gün batımında çekilecek fotoğraflar, kokular ile uyanmak, sıcak bir köy havası sizi bu köye hayran bırakacaktır.
Ülkemizin 2. Büyük tatlı su gölü olan Eğirdir Gölü, doğal içme su havzasıdır. Bunun yanı sıra göl, biyolojik çeşitlilik değerleri bakımından da dünyaca önemli bir yere sahiptir. Avrupa genelinde 514 farklı kuş türü bulunmaktadır. Ülkemizde yer alan 454 kuş türünün 225 tanesi ise bu gölde yer almaktadır. Göl bu kuşlara ev sahipliği yapmakla birlikte balıkçılık ve tarım gibi alanlarda da şehre büyük katkı sağlamaktadır. Günün değişik zamanlarında farklı renkler alan köy, her gün onlarca ziyaretçi ağırlamaktadır. Etrafı şeftali ve elma bahçeleri ile kaplı olan göl, berrak bir de plaja sahiptir. Tüm bu yönleriyle Eğirdir Gölü ülkemizin dördüncü büyük doğa harikasıdır. Sultan ve Karakuş dağlarının arasında yer alan gölün kuzey- güney uzunluğu 50 km kadardır. Doğu- batı genişliği ise 3 ile 15 km arasında değişmektedir. Göl denizden 915 m yükseklikte yer almaktadır. Gölün güneybatı sahillerinde derin ve kuytu koylar bulunmaktadır. Sarp kayalar ve koylar burayı muhteşem bir güzelliğe dönüştürmektedir. Göl manzarası ve doğal alanları ile adeta dinginlik bölgesi haline gelmiştir. Göl kenarında yapılan çalışmalar ile konaklanacak yerler de oluşmuştur. Bu bölgede kamp yapmak en iyi tercihler arasında yer alabilir. Günübirlik ziyaret için gölde bulunanlar, sabahtan akşama kadar gün batımı ya da gün doğumunu buradan izlemek için program yapmaktadır.
İsminin iç karartıcı yanına bakılmadan Isparta ziyaretinde mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Mağara 700 m derinliğe sahiptir. Hatta burada yer alan suyun ellere ve yüze pek çok hastalık için iyi geldiği dahi söylenmektedir. Pek fazla bilinmeyen bu saklı cennet, sarkıt ve dikitlerden oluşmaktadır. Sadece ulaşımın ana yola uzak olmasından dolayı bölgenin tanınması zor olmaktadır. Mağara içinde mutlaka baret takılması gerekir. Taşların değişen renkleri mağaraya büyülü bir hava katmaktadır. Mağara içinde ilerlemek ya da gezmek için dikkatli olmak gerekmektedir. Gerek yol sapalığı gerek gezi zorluğu bakımından mağara pek dikkat çekmemektedir. Fakat bu bölgeyi gören herkes çekilen onca zahmeti anında unutmaktadır. Bu bölgeyi yaz aylarında ziyaret etmek mağaranın yapısından dolayı daha sağlıklı olacaktır.
Konum olarak Akdeniz bölgesinde yer alan Isparta, iklim olarak Karasal iklim ile Akdeniz ikliminin beraber görüldüğü bir bölgedir. Şehirde kıyı olmamasından dolayı kışlar Akdeniz ikliminde olduğu gibi rahat geçmemektedir. Soğuk ve yağışlı kış bakımından şehri kışın ziyaret etmek sıkıntılı bir gezide yer almanıza nende olabilir. Bu bakımdan şehir bahar döneminde ya da yaz döneminde ziyaret edilmelidir. Fakat şehirde yer alan doğal güzellikler ve yapılan etkinlikler yaz aylarına denk gelmektedir. Bu bakımdan şehirde dolaşmak isteyenler yaz döneminde geziye gidebilir. Özellikle lavanta tarlalarında gezmek ve fotoğraf çektirmek isteyenler Haziran ayında bölgeye gelebilir. Bu dönemde hem bunaltıcı sıcaklar başlamamış olur hem de lavantalar en güzel halinde olur.
Gece hayatı bakımından Isparta haziran ve eylül aylarında oldukça hareketli hale gelmektedir. Şehirde yer alan Süleyman Demirel Üniversitesi sayesinde şehrin nüfusu ve eğlence hayatı artmıştır. Aslında öğrenim dönemi içinde artan gece hayatı yaz döneminde düşüşe geçmektedir. Fakat yaz döneminde turist bakımından hareketlenen şehrin gece hayatı 12 ay boyunca renkli eğlencelere sahne olmaktadır. Gece sabaha kadar eğlenmek isteyenler, yapılan eğlencelerde sınır tanımak istemeyenler için Barcelona Pub&Bar; en güzel mekanlar arasında yer almaktadır. Bu mekan bar havasında bulunduğundan hareketli müzikler ile sabaha kadar eğlence sunaktadır. Birkaç kadeh içecek ile eğlenceli bir gece geçirmek isteyenler mekanda kendilerini bulacaktır. Bar ve kafeler genelde gece hayatına yönelik hizmet vermektedir. Bunun yanı sıra Eylül Türkü Evi gibi mekanlar da şehirde yer alan eğlence merkezleri arasında bulunmaktadır. Daha sakin ve dingin bir gece geçirmek isteyenler için bu bölgede farklı mekanlar da bulunmaktadır. Ayrıca şehirde özel bir cadde bulunmaktadır. Bu cadde genelde üniversite öğrencilerinin takıldığı kafeler caddesidir. Cadde üzerinde yer alan kafelerde istenen lezzetlerde yemek yemek de mümkün olmaktadır. B
Isparta ile bütünleşen bir bitki olan gül için şehirde pek çok etkinlik yapılmaktadır. Uluslararası Isparta Gül Ve Halı festivali şehirde yapılan en önemli etkinlikler arasında yer almaktadır. Şehirde yapılan etkinlik kapsamında gül yarışmaları düzenlenmektedir. En güzel gül, en güzel gül reçeli gibi yarışmalar yanında şenlik kapsamında konserler de verilmektedir. Mayıs ayında gerçekleşen festival, ayın sonun doğru yapılmaktadır. Gül Festivali Isparta Keçiborlu ilçesinde yapılan festivaldir. Mayıs ayının ortalarında gerçekleşen etkinlikte bölgenin her yerini gül kokuları sarmaktadır. Gül festivalleri dışında bölgede Uluborlu Belediye Başkanlığı Uluborlu Geleneksel Yağlı Pehlivan Güreşleri festivali de yapılmaktadır. Bu etkinlik 12 temmuz ile 15 Temmuz tarihleri arasında yapılmaktadır. Eğirdir Motosiklet Festivali de bölgede yapılan heyecanı etkinlikler arasında bulunmaktadır. Bu festival kapsamında birbirinden heyecanlı motosiklet yarışları ve gösterileri gerçekleşmektedir. Etkinlik temmuz ayında Eğirdir sınırları içinde gerçekleşmektedir. Geleneksel Isparta Belediye Başkanlığı Yağlı Güreşleri etkinliği de bölgede yapılmaktadır. Isparta il merkezinde yapılan etkinlik ağustos ayında yapılmaktadır.
