30 Dakika Uzaklıkta Bir Komşu: Sakız Adası Gezi Rehberi

Sakız adası gezi rehberi

Çeşme sahilden baktığınızda rahatlıkla görebileceğiniz hatta istediğinizde de bir feribot ile sadece 30 dakikada gidebileceğiniz Sakız Adası’nı daha önce keşfettiniz mi? Sayamayacağımız kadar pek çok adası olan Yunanistan’a Ege kıyılarından ulaşmak aslında oldukça kolay. Pandemi dönemi sonrasında başlayan feribot seferleri ile kolay bir şekilde Bodrum’dan, Çeşme’den, Kaş’tan ve pek çok noktadan Yunan adalarına hızlı bir şekilde gidebiliyorsunuz.

Bizim bu seferki rotamız Türkiye kıyılarına en yakın adalardan biri olan Sakız Adası! Bir diğer ismi ile Chios! 904 km2’lik yüzölçümü ile de Yunan adaları arasındaki en büyük 5.ada olan Sakız Adası gerçekten de adımınızı attığınızda büyüklüğünü hissettiren bir ada. Adından da anlaşılacağı üzere sakız ağaçları olan bu ada aslında Ege sahillerinden sıkılıp biraz da Yunanistan tarafını görmek ve Yunan lezzetlerini tatmak için ideal bir nokta.

Küçük bir kaçamak imkanı sunan Sakız Adası eski köyleri, tarihi yapıları ve eşsiz plajları ile oldukça keyifli bir deneyim vaat ediyor. Hazırsanız 30 dakika içerisinde geçebileceğiniz bu adaya nasıl gidilir, adada nereler gezilir ve nerede yemek yenir göz atalım!

Sakız Adası’na Nasıl Gidilir?

Sakız Adası’na Türkiye’den özellikle de İzmir Çeşme’den ulaşmak oldukça kolay. Tabii ki yolunuzu uzatıp Yunanistan üzerinden de gidebilirsiniz fakat böyle bir şey hem çok meşakkatli hem de daha pahalı olacaktır. Yine de ben Yunan adası turu yapayım derseniz Samos ve Midilli adalarından da Sakız Adası’na feribot kalkıyor. Ama siz Türkiye’den gitmeye hazırsanız Sakız Adası’na nasıl en kolay şekilde gidebileceğinizi anlatıyoruz.

Her gün saat 9:20 ile 9:30 arasında Çeşme Limanı’ndan kalkan feribotlar ile Sakız Adası’na sadece 20 ile 30 dakika arasında ulaşabilirsiniz. Çeşme’den Sakız Adası’na giden 2 farklı firma var. Aslında ikisi arasında da fiyat farkı bulunmuyor. Yer durumuna göre istediğiniz firmayı seçebilirsiniz.

Yine akşam sata 18:00’da da Çeşme Ulusoy Limanı’ndan Sakız Adası’na gidebilirsiniz. Dönüş için de 16:30’da Sakız Adası’ndan Çeşme’ye her gün dönebilirsiniz. Ulaşımın oldukça kolay olduğu Sakız Adası’na gitmek sanırım gidilmesi en kolay Yunan adalarından biri.

Sakız Adası Feribot Bileti Nasıl Alınır?

Çeşme’den Sakız Adası’na gitmek istiyorsanız bilet almak için iki farklı yolunuz bulunuyor. Biri internetten önceden almak, diğeri ise gidip Çeşme’de bulunan gişelerden almak. İkisi arasındaki en büyük fark ise internetten aldığınız biletin gişede satılana göre 2 Euro daha fazla olması. Bunun sebebi de özellikle yoğun dönemlerde biletlerin bitmesi. Aslında internetten almak demek seyahatinizi kesinleştirmek ve bilet kalmaması durumunun önüne geçmek.

Biz biletlerimizi internetten aldık. Çeşme Ulusoy Limanı’na da biraz erken gittik. Orada bizi yönlendirdiler ve aslında biletimizi internetten almış olsak bile oradaki gişeden yine çıktı şeklinde biletimizi bastırmamız gerektiğini öğrendik. Biraz da sıra vardı, bu açıdan biletinizi internetten alsanız bile erkenden gitmenizin büyük bir faydası var.

Yine her firmanın feribotu birbirinden 5 dakika arayla kalktığı için limanda zaman zaman büyük bir yoğunluk olabiliyor. Geç kalmamak ve streslenmemek için yine limana feribot kalkış saatinden 45 dakika önce giderek tüm işlemlerinizi yaptırmanızda fayda var. Özellikle pasaport kontrolünde de çok fazla gişe olmadığı için uzun süreler bekleyebiliyorsunuz. Erken giderek beklemenin önüne geçebilirsiniz.

Çeşme-Sakız Adası biletlerinizi https://www.erturk.com.tr/tr/cesme-sakiz-feribot-bileti ve https://www.turyolonline.com/cesme-sakiz-feribot-sefer-saatleri sitelerinden kolaylıkla alabilirsiniz.

Sakız Adası feribotuna arabayla binebileceğiniz gibi yaya olarak da binebiliyorsunuz. Genellikle büyük bir çoğunluk yaya olarak biniyor. Yurt dışına araç çıkarma prosedürleri biraz karmaşık ve uğraştırıcı olduğu için bu yakın adaya arabasız gitmek daha kolay bir çözüm.

Sakız Adası’na Ne Zaman Gidilir?

Sakız Adası ile ilgili sıklıkla sorulan bir diğer soru ise Sakız Adası’na ne zaman gidilmesi gerektiği. Açıkçası Sakız Adası’na özellikle İzmir ve çevresinde yaşayanlar sıkıldıkça gidiyor ama bizce Sakız Adası’nın keyfini çıkarmak, plajlarında güneşlenmek ve akşamları da balık yemek için en güzel zaman yaz dönemi.

Tabii ki yaz döneminde ada çok daha kalabalık bir hal alıyor ama ada büyük olduğu için merkez ve belirli plajlar hariç kalabalık çok da gözünüze batmıyor. Biz yazın o yoğun kalabalığından önce adayı ziyaret etmek istedik ve Haziran ayının başında gittik. Hava tam istediğimiz gibiydi. Akşamları ada biraz soğuk olduğundan klasik bir ceket veya üst ile bu rüzgar durumunu da çözebiliyorsunuz. Denizin de sıcaklığı bizi oldukça tatmin etti, Çeşme gibi olduğu için de üşümedik.

Yine de adayı ilkbahar ve sonbahar aylarında da kolaylıkla ziyaret edebilirsiniz. Özellikle kalabalık istemiyorsanız bu dönemler de gezmek için oldukça keyifli bir aralık sunuyor. Sakız Adası’nda yaşayan yerli halkı görmek için de iyi bir tercih olarak düşünebilirsiniz.

Kış aylarında ise ada çok daha sessiz bir hale büründüğünden ve rüzgar ile soğuk birleştiğinden dolayı çok fazla tercih edilmiyor ama yine de hava durumuna bakarak kış aylarında da Sakız Adası’na küçük bir kaçamak düzenleyebilirsiniz.

Sakız Adası’na Vize Gerekiyor mu?

Gitmesi oldukça kolay olan Sakız Adası hakkında bir diğer sorulan soru ise vize işlemleri. Konum olarak da çok yakın olduğu için sanki kimlikle bile girilebilecekmiş gibi algılanan Sakız Adası için vize gerekiyor mu?

Maalesef ki Sakız Adası için vize almanız gerekiyor. Yunanistan’ın bir adası olan Sakız Adası’na girmek için Schengen vizenizin olması gerekiyor. Pandemi öncesinde sırf adalar için kapıda vize uygulaması ile çok daha kolay bir şekilde vize alabiliyordunuz fakat pandemiden sonra kapıda vize uygulaması kaldırıldı. Bu yüzden İzmir ve İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde bulunan Kozmos Vize Merkezi aracılığı ile vizenizi kolay bir şekilde alabilirsiniz. Yine Ertürk Lines gibi çeşitli firmalar da vize alırken aracı firma olarak size yardımcı olabilir.

Bu noktada dikkat etmeniz gereken şey Sakız Adası’na gitmeden önce geçerli bir Schengen vizenizin olup olmadığını kontrol etmek. Eğer geçerli bir vizeniz yoksa maalesef Sakız Adası’na giremezsiniz.

Sakız Adası’nda Ulaşım

Yüzölçümü olarak diğer Yunan adalarına göre büyük olan Sakız Adası’nda ulaşım biraz problem. Eğer kendi başınıza, bir tura katılmadan gidiyorsanız ve adanın ünlü noktalarını görmek istiyorsanız bir araca ihtiyacınız var. Çünkü Sakız Adası’ndaki ulaşım Çeşme’deki gibi dolmuş veya otobüsler ile yapılmıyor. Pek çok nokta da birbirinden uzak. Bundan dolayı Sakız Adası’ndaki ulaşımınızı sağlamak için birkaç farklı seçeneğiniz var.

Sakız Adası şehir içi ulaşım için en yaygın seçeneklerden biri motor kiralamak. Günlük olarak 15 ile 30 Euro arasında farklı CC ve özellikteki motorları kiralayabiliyorsunuz. Eğer motor ehliyetiniz yoksa da daha düşük CC’deki motorları normal araç ehliyeti ile kiralamak mümkün. Biz bu seyahatimizde 2 günlük olacak şekilde motoru kiraladık.

Limandan iner inmez motor kiralayabileceğiniz yerler bulunuyor. Bununla birlikte biraz daha yürüyüp şehrin merkezine geldiğinizde siz de arka sokakları gezerek herhangi bir motor kiralayan şirketi bulabilirsiniz. Biz de tamamen oradaki esnafların yönlendirmesi ile birkaç noktaya gittik. Zaten fiyatlar da birbiri ile aynı olduğu için siz de gözünüze kestirdiğiniz bir acenteye girebilirsiniz.

Motorun yanı sıra bir diğer seçenek de araba kiralamak. Özellikle adada kullanmak için kiralayabileceğiniz oldukça küçük modeller bulunuyor. Araba kiralama fiyatları da günlük 40 Euro civarından başlıyor.

Açıkçası biz yaz olduğundan ve kendimizi daha özgür hissetmek için motor kiraladık. Zaten şehrin içinde hep araba kullanıyoruz, biraz temiz hava alalım ve rüzgarı hissedelim diyorsanız da motor kiralamanızı öneririz. Adanın bazı noktaları yokuş olsa da motorla zorlanmadığınızı da belirtmek isteriz.

Motor kiralamanın bariz şekilde 2 eksi özelliği var biri gün boyunca güneşe ve rüzgara çok fazla maruz kalabiliyorsunuz ama doğru kıyafet ile bu sorunun önüne geçebilirsiniz. Diğeri de tabii ki araba kadar konforlu olmaması ama zaten kısa mesafelere gittiğiniz için bu da çok büyük problem oluşturmuyor.

Biz 2 gün içerisinde neredeyse adanın pek çok noktasına gittik. 2 günde sadece 1 depo bitirdik, bu açıdan da oldukça uygun maliyete geldi. Açıkçası Sakız Adası’nı keşfetmek istiyorsanız motor veya araba kiralamak şart.

Sakız Adası’nda Nerede Kalınır?

Pek çok köy ve kasabası bulunan Sakız Adası’nda konaklama için de oldukça fazla seçenek bulunuyor. Sakız Adası’nda nerede kalınır sorusunu soruyorsanız özellikle bölge bazlı şekilde bakarak konaklama için en uygun yerleri seçebilirsiniz.

Biz seyahatimizde Sakız Adası’nın merkezinde, feribota çok yakın olan çarşı alanında kaldık. Hem her yere yakın olması hem de yeme içme seçenekleri açısından bizim için orta nokta burasıydı. Ama tabii ki adada lüks ve butik konaklama noktaları da bulunuyor.

CityZen Rooms Chios

Biz konaklamamızı CityZen Rooms Chios’da yaptık. Hem işletme sahibinin tatlılığı hem de tam merkezde bulunan konumu ile çok beğendik. Aynı zamanda odaları da oldukça temizdi. Fiyat performans oteli olarak da düşünebilirsiniz. Fiyatı ortalama seviyede olan CityZen Rooms Chios’da gönül rahatlığı ile kalabilirsiniz.

Grecian Castle Chios

Bununla birlikte merkezde kalmasam da olur benim istediğim havuzlu ve lüks bir tatil diyorsanız Grecian Castle Chios’da da konaklayabilirsiniz. Hoş ambiyansı, kahvaltısı ve lüks tarzı ile size havuz ile birlikte oldukça keyifli ve dinlendirici bir tatil sunabilir.

Agroktima

Taş dekorasyonu ile birlikte keyifli bir havuz deneyimi sunan Agroktima adanın kuzey kısmında yer alıyor. Biraz gezilecek yerlere uzak olduğundan fiyatı da diğer seçeneklere göre daha uygun. Eğer araç kiralayacaksanız Agroktima’yı da seçenekleriniz arasına ekleyebilirsiniz.

Spiti Anatoli

Karfas’da bulunan Spiti Anatoli konum olarak oldukça keyifli bir yerde. Oturduğunuz yerden denizi de görebilmenize olanak sunan bu otel gerçekten de hayal ettiğiniz tatili yaşayabileceğini fiyatı da ortalama olan büyüleyici yerlerden biri. Deniz manzaralı oda seçenekleri ile buraya aşık olabilirsiniz, dikkat edin!

Archontiko Riziko

Kambos bölgesinde bulunan Archontiko Riziko biraz daha geleneksel bir taş evi deneyimi sunuyor. Doğanın içerisinde konumlanna bu otel gerçekten de sessiz ve huzurlu. Aynı zamanda da ambiyansı ile herkesi büyülüyor. Biraz daha kafa dinleyeyim deniz kenarına yakın olmasam da olur diyorsanız burayı da değerlendirebilirsiniz.

Sakız Adası’nda Nereler Gezilir?

Ve geldik rehberimizin en keyifli noktasına! Oldukça büyük olan Sakız Adası’nı hakkını vererek gezmek isteyenleri yazımızın bu kısmına alalım. Çünkü birbirinden uzak noktalara dağılan bu yerleri zaman zaman gözden kaçırabilmek mümkün. Hazırsanız Sakız Adası gezi rehberi yazımıza başlayalım!

Merkez Chios Town

Feribottan indiğiniz alan olarak tanıyabileceğiniz merkez yani Chios Town aslında adanın gerçekten de merkezi. Pek çok dükkan, mağaza ve dükkan seçeneği bulunan bu yer zaten Sakız Adası gezinizde görmeden geçemeyeceğiniz bir nokta. Kordon boyunca sıralanmış kafe, restoran ve barlarda bir şeyler içerken keyifle adanın tadını çıkarabilirsiniz.

Kordondan biraz daha içerilere girdiğinizde ise lokal dükkanlar ve evleri görebilirsiniz. Özellikle daha da içlere girdikçe fırın, pastane gibi lokal dükkanlardan beğendiğinizden bir şeyler alabilirsiniz. Alışveriş yapmak ve hediyelik bir şeyler almak istiyorsanız da yine buradan rahatlıkla alışveriş yapabilirsiniz. Araç trafiğine kapalı olan Aplotorias Caddesi’ni de Chios Town’da gezilecek yerler listenize ekleyebilir ve alışveriş yapabilirsiniz.

Yine Chios Town’da bulunan Sakız Kalesi ve Koreas Kütüphanesi de Sakız Adası’nda görülmesi gereken yerlerden birkaçı. Bunlarla birlikte Osmanlı Dönemi’nden kalan Mecidiye Camisi de Chios Town’da bulunuyor.

Chios Town’da yapabileceğiniz en güzel şey gerçekten de navigasyona bakmadan yürümek. Her sokağının ayrı bir havası olduğunu da belirtelim. Sokaklardan geçerken lokal insanları da daha iyi anlayacağınıza eminiz.

Mesta Köyü

Sakız Adası’nın kuzeyi, güneyi ve batısında pek çok köy bulunuyor. Öyle ki buraya gelmeden önce nerelere gitmeniz gerektiğine dair bir liste çıkarmak işinizi çok kolaylaştıracaktır. Çünkü ada büyük olduğu için iyi bir planlama yapmadığınızda gününüzün büyük bir çoğunluğu yolda geçebilir.

Mesta Köyü de kesinlikle Sakız Adası gezinizde uğramanız gereken noktalardan biri. Orta Çağ döneminden kalan Mesta Köyü adanın en turistik yeri. Köyü kaplayan taş evleri ve o mistik tarzı ile buraya adımınızı attığınız ilk andan itibaren büyüleniyorsunuz. Dürüst olmak gerekirse ben çok da büyük bir beklentiyle gitmemiştim ama gerçekten de Orta Çağ esintisini hissediyorsunuz, bayıldım!

Adada Orta Çağ döneminden kalmış pek çok köy bulunuyor ama Mesta bunlardan en eskisi. Dar ve labirent gibi sokakları ile sizi girdiğiniz andan itibaren içine çeken bu köy 14.yüzyıldan kalmış. Zaten sokakların bazıları o kadar dar ki güneş bile almıyor.

Köyün tabii ki bir de meydanı bulunuyor. Zaten neredeyse her sokak da bu meydana çıktığından kolaylıkla burayı bulabilirsiniz. Meydanın orada ise Taksiarhis Kilisesi bulunuyor. Adanın en önemli kilisesi olan Taksiarhis Kilisesi Sakız Adası gezilecek yerler listesinin en önemlilerinden biri. Çünkü kilise içerisinde Ayasofya’dan getirilen Kutsal Üçleme ismi ile bilinen tablo ve süslemeler bulunuyor.

Bundan dolayı Mesta Köyü Sakız Adası gezilecek yerler listesinin en başına konulması gereken noktalardan biri. Hala yaşam olan bu köyde yürürken sessizliğin ve serinliğin tadını çıkarmayı da unutmayın. Vaktiniz varsa köyde bulunan bir çay bahçesinde de bir şeyler içmelisiniz.

Pyrgi

Sakız Adası’nda gezerken en etkilendiğimiz yerlerden biri kesinlikle Pyrgi! Böyle bir yeri kolay kolay görmediğimiz için bizde büyüleyici bir etki bırakan Pyrgi kesinlikle adaya geldiğinizde görmeden geçmemeniz gereken bir köy. Peki bu adayı bu kadar eşsiz ve güzel yapan şey ne?

Adanın evlerinin neredeyse hepsi xysta ismiyle bilinen özel bir sıva tekniği ile yapılmış. Bu sıva tekniği ile evlerin dış cepheleri geometrik desenler kazılarak yapılmış. Yine bir Orta Çağ köyü olan Pyrgi de bu evleri ve içerisinde bulunan kilisesi ile dünyada örneği tek olan yerlerden biri.

Biraz daha tepede kalan bu köy korsan saldırılarından korunmak için farklı bir şekilde inşa edilmiş. Farklı oturum düzenine eşlik eden evlerin cepheleri ise sizi gördüğünüz anda büyüleyecek. Özellikle farklı bir karakteristik mimariye sahip olması burayı daha da farklı ve eşsiz kılıyor.

Evlerin üzerinde yer alan desenler de volkanik kumdan hazırlanan siyah boya ile yapılıyor, ardından da üzerine kireç sürülüyor. Sonrasında da kazıyorlar ve bu şekil ortaya çıkıyor. Bu teknik günümüzde de hala devam ettiriliyor. Gerçekten de bu köyün sokaklarında uzun uzun yürüyün ve bol fotoğraf çektirin.

Adanın merkezinde bulunan Agioi Apostoloi Kilisesi de Pyrgi ve Sakız Adası’nın görülmesi gereken yerlerinden biri. Meydanda bulunan kiliseyi gezebilir önünde bir şeyler içerek dinlenebilirsiniz.

Olympi

Daha küçük ve lokal bir köy olarak karşımıza çıkan Olympi aslında çok da turistlerin uğradığı bir yer değil. Çünkü mimari açıdan Mesta’ya oldukça benziyor. Mesta ile Pyrgi arasında konumlanan bu köye her ikisini de gezmeye gittiğinizde vakit ayırabilirsiniz. Turistler de çok fazla uğramadığı için daha rahat ve keyifle gezebilirsiniz.

Özellikle köy içerisinde bulunan kafeler de çok sakin olduğundan dolayı tatilinizin en huzurlu anlarından birini Olympi’de geçirebileceğinize eminiz. Hem de konumu gereği oldukça serin olan bu yer yaz aylarında gelinebilecek en favori yerlerimizden biri oldu. Orta Çağ dönemini keşfedebileceğiniz bu köye de uğramayı unutmayın.

Vessa

Pyrgi’ye sadece 10 dakikalık bir mesafede bulunan Vessa, Sakız Adası gezilecek yerler listesinin en sakin noktalarından biri. Tıpkı Olympi gibi Vessa da çok turistik bir yer değil, bundan dolayı da size daha sakin bir keşif imkanı sunuyor. Dar sokakları ve taş evleri ile size oldukça farklı bir ambiyans sunuyor.

Meydanında bulunan çınar ağacı da siz kahvenizi içerken size eşlik edecektir. Oldukça sakin olan Vessa’ya da uğramayı ve burayı Sakız Adası gezilecek yerler arasına eklemeyi unutmayın.

Lagada

Sakız Adası’na kadar gelmişken görmeden dönmemeniz gereken yerlerden biri de kesinlikle Lagada. Sakin ve pek de şirin bir balıkçı köyü olan Lagada akşam yemeği için de uğrayabileceğiniz tatlı mı tatlı bir yer. Özellikle tavernaları ile ünlü olan Lagada, Sakız Adası gezilecek yerler listesinin ilk başlarında yer alıyor.

Deniz ürünlerinin taze olduğu bu balıkçı kasabasında akşam Yunan rakısı olarak da bilinen Ouzo ile keyifli bir yemek yemek isterseniz rotanızı Lagada’ya çevirebilirsiniz. Adanın merkezinden 30 dakika uzaklıkta yer alan bu balıkçı köyünü görmek için hava kararmadan gelmenizi de tavsiye ederiz. Gün batımı eşliğinde balık yiyerek günü çok keyifli bir şekilde kapatabilirsiniz.

Gerçekten lezzetli deniz ürünleri yiyebileceğiniz bu balıkçı köyü Yunan mutfağını tatmak ve taverna deneyimlemek için eşsiz bir nokta.

Anavatos

Sakız Adası’nın en mistik köylerinden biri olan Anavatos lokasyon olarak adanın en zorlu noktalarından birinde konumlanıyor. Aslında adanın tepelik bölgesinde bulunan bu köye gitmek pek de kolay değil ama inanın buna değiyor. Biz motorla gittik ve gittiğimiz gibi bu yere aşık olduk. Dağın üzerine kurulan Anavatos köyü sizi bir anda çağlar öncesine ışınlamayı başarıyor.

Yaklaşık 200 yıl önce terk edilen bu köy hala ıssızlığını koruyor. Denizden 450 metre yükseğe kurulmuş bu terk edilmiş yeri gezerken hem manzaraya aşık olacaksınız hem de gerçekten kendinizi tarihte bir yolculuk yaparmış gibi hissedeceksiniz. Yunanca “geçitsiz” ve “çıkılmaz” anlamlarına gelen Anavatos gerçekten de geçilmesi çok zor bir köy. Hem konumu hem de dik yamaçları ile yıllarca işgal edilmesi oldukça zor olan bir köy olarak konumlanmış.

Peki bu köy neden terk edilmiş diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Aslında köyün neden terk edildiğine dair net bir bilgi yok ama çok iyi bilinen 2 farklı rivayet var. Bunlardan ilki köyün bir deprem sonrasında terk edilmiş olması. Evlerin yıkılması ve sağlamlığını yitirmesi köy halkını göçe zorlamış. Diğer rivayet ise köy Osmanlı’ya geçtiği zamana dayanan bir efsane. Bu rivayete göre köy halkı Osmanlı Devleti yönetimi altında olmamak için topluca uçurumdan atlayarak intihar etmişler. Hangisi doğrudur veya yanlıştır bilemeyiz ama gerçekten de Anavatos’un terk edilmiş bu havası insanı ister istemez büyülüyor.

Nea Moni Manastırı

Sakız Adası sandığınızdan da daha güzel ve büyüleyici bir yer. Hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile öne çıkan bu adada kesinlikle uğramanız gereken bir yer daha var: Nea Moni Manastırı!

11.yüzyılda Meryam Ana için yapılan bu manastır adanın en önemli yapılarından biri. 1990’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Nea Moni Manastırı ana mabet, iki küçük kilise ve inziva hücrelerinden oluşuyor. Hala ayakta olan bu manastır eşsiz mimarisi ve mozaikleri ile sizi ilk andan büyüleyebilir. Özellikle mozaiklerinde kullanılan gerçek altınlar harika! Aynı zamanda oldukça ıssız bir yerde, doğanın içinde konumlanan manastıra adımınızı atar atmaz kendinizi çok huzurlu hissediyorsunuz.

İçeriye girerken kıyafetinize özen göstermeniz gerekiyor. Şort ve açık üstler ile maalesef giriş yapamıyorsunuz. Eğer varsa buna uygun kıyafetinizi yanınızda getirmenizi tavsiye ederiz. Yoksa girişte elbise, tül gibi farklı giysiler var onları da ücretsiz şekilde giyebilirsiniz.

Manastırda Pazar günleri de belirli saatlerde ayinler oluyor. Bu saatlerde maalesef manastırın iç kısmını dolaşamıyorsunuz sadece bahçesine bakıyorsunuz. Ziyaret etmeden önce bu ayin saatlerini de kontrol etmenizde fayda var. Bu arada manastıra giriş tabii ki ücretsiz.

Agios İsidoros Şapeli

Sakız Adası deyince akla ilk gelen görüntülerden biri de kesinlikle Agios İsidoros Şapeli! Sakız Adası gezilecek yerler listesinin başında gelen bu şapel Sikiada köyünde bulunuyor. Lagkada’ya da oldukça yakın olan şapel klasik Yunan adalarında görmeye alışık olduğumuz bir geleneğin yansıması. Bembeyaz boyanmış ve denizin dibinde konumlanan bu şapeli görünce içiniz bir anda huzur ile doluyor.

Koyun uç noktasında deniz ile birleşen bir yerde konumlanan şapeli ziyaret etmeyi unutmayın. Ziyaretinizden sonra köyün içerisinde ve çevresinde bulunan plajlarda da yüzebilirsiniz.

Armolia

Sakız Adası’nı Sakız Adası yapan yerlerden biri de sakız ağaçları ile çevrili Armolia. Her ne kadar Çeşme’de de sakız ağacı görseniz de bu adada olan sakız ağaçlarını görmek ayrı güzel ve değerli bir şey. Güney’de bulunan Armolia sakız üretiminin nasıl yapıldığını görebileceğiniz, sakız ağaçlarının arasında dolaşabileceğiniz hoş ve sakin bir köy. Diğer köyler kadar Orta Çağ esintisi taşımasa da sakız ağacı için rotanızı buraya çevirebilirsiniz.

Mavra Volia Plajı

Sakız Adası kültürü ve köyleri kadar plajları ile ünlü bir yer. Sakız Adası’na kadar gelmişken de denize girmeden, plajlarını görmeden olmaz. Şehir merkezine 15-20 dakikalık bir mesafede konumlanan bu plajı diğerlerinden ayıran en önemli şey ise plajının yapısı. Emporio Limanı’nın hemen yanında bulunan Mavra Volia volkanik siyah taşlar ile kaplı. Simsiyah plajı ile sizi farklı bir yere ışınlayan bu plaj turistlerin listesinde olduğundan genellikle yaz aylarında dolu olsa da hafta içi veya günün erken saatlerinde gelerek buranın tadını çıkarabilirsiniz.

Sakız Adası Gezi Resimleri

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *