Icerikler
Gezmek, görmek ve yeni insanlar tanımak, bunlar güzel şeyler. Ama nereyi nasıl gezeceksiniz? Gezmeden önce gezeceğiniz yer hakkında bilgi sahibi olmak gerekir değil mi? Evet dediğinizi kabul ediyorum ve Büyükada gezi rehberinde sizlere adayı tanıtmaya başlıyorum.
İyi gezmeler 🙂
İnstagram’dan Takip Etmeyi Unutmayın…
Büyükada’dan Kareler….
Büyükada Nerede?
Maltepe sahilinden 2,3 kilometre uzaklıkta bulunan, İstanbul’un en büyük adalarından birisi.
Buraya gelmek ise oldukça kolay. Tek yapmanız gereken önce İstanbul’a gelmek. Daha sonra; Beşiktaş, Kabataş, Kadıköy ve Bostancı semtlerinde bulunan şehir hataları vapurlarına binmek. Bu yolu tercih ederseniz; Beşiktaş’tan bindiğinizde ortalama 1,5 saatte, Bostancı ve Kadıköy’den bindiğinizde ortalama 25-30 dakika ve Kabataş’tan bindiğinizde 1 saat 30 dakikada Büyükada’ya varabilirsiniz.
Şehir hattı vapurları biraz geç gidebiliyor. Eğer beni deniz tutuyor, en kısa nasıl gidebilirim diyorsanız? Adada bulunan plaj işletmelerinin yaz aylarında seferleri bulunuyor. Bu tekneler nispeten daha hızlı gidebiliyorlar. Ancak rezervasyonlu müşteri olmanız gerekiyor.
Özel olarak faaliyet gösteren motorlu tekneleri de tercih edebilirsiniz. Çünkü bu tekneler de hızlı bir şekilde adaya gidiyor.
Bostancı ya da Kartal’dan binerek, daha hızlı adaya varmanız mümkün. Yukarıdaki Büyükada harita resminden de yararlanabilirsiniz.
Büyükada Kalınacak Yerler
Harika bir iş başardınız ve Büyükada seferinizi sorunsuz bir şekilde tamamladınız. İyi de burada nerde kalacaksınız? Tabi ki İstanbul’dan buraya günübirlik gezmeye gelenler de oluyor.
Ama yaz aylarında şehir dışından gelenlerde bir hayli fazla. Bende onlar için deneyimlerinden yararlanarak, nerede kalacaklarını anlatayım.
Her bütçeye göre hangi otel ya da pansiyonda kalmanız gerektiğini sıralayacağım. Ancak öncelikle ne kadar para harcayacaksınız ondan bahsedeyim.
Eğer lüks otellerde kalmak istiyorsanız, geceliği 600-1000 TL arasında bir bütçe ayırmanız gerekiyor.
Orta seviyeli bir yerde konaklamak için geceliği 400-600 TL ve ucuz otellerde konaklamak için de geceliği 200-400 TL gibi bir rakamı gözden çıkarmalısınız. Bu fiyatlar farklılık gösterebilmektedir. Şimdiden uyarayım, gelmeden önce oteli arayıp, güncel fiyatları öğrenmelisiniz.
Artık Lüks otelden, uygun fiyatlı otele göre sıralama yapabilirim.
Lüks Büyükada Otelleri
Ada Palas Butik Otel
19. yüzyıldan kalma konağın, restore edilerek otel haline getirilmesiyle oluşturulmuş harika bir mekan. Burası iskele meydanına oldukça yakın. Odaları ise son derece lüks. Mini bardan, klima ve lüks banyoya kadar her şey var. Ücretsiz internet seçeneği var. Yarım pansiyon ve sabah kahvaltı veriyorlar.
Ascot Hotel
Yılın her döneminde burada konaklayabilirsiniz. Burada bir de açık yüzme havuzu bulunuyor. Diğer 5 yıldızlı otellerde bulunan her konforu burada bulabilirsiniz. Ayrıca; bar, sauna, hamam ve teras hizmeti de sağlıyorlar. Biraz pahalı olabilir ama her kuruşuna değer.
Orta Seviye Büyükada Otelleri
3 yıldız seviyesinde otellerde de rahat edebilirsiniz. Biraz daha az lüks isteyenler için idealdir. Sonuçta önemli olan Büyükada’da olmak değil mi?
Port Otel
Bu otelde iskeleye oldukça yakın bir konumda. Yarım pansiyon seçeneğiyle burada rahat edeceğinizden eminim. Harika açık büfe kahvaltıları var. Bazı odaları deniz manzaralı. Bu odalara biraz fazla para verseniz de, sabah deniz manzarasıyla uyanmak harika bir his.
Otelin bir restoranı var ki, sadece bu restoran için bile gelmeye değer. Harika deniz ürünleri ve diğer lezzetleri burada bulabilirsiniz.
Marine House Butik Otel
Manzaralı ve manzarasız oda seçeneklerinden birisini tercih edebilirsiniz. Her odada standart şeyler bulunuyor. Biliyorsunuz işte; mini bar, televizyon, duş ve klima gibi şeyler.
İnternetin ücretsiz olduğunu söylememe gerek yok herhalde J
Ayrıca burada hiç olmadığı kadar sosyalleşebilirsiniz. Yani ortak bir salonu var ve burada bilardo oynayabilir, televizyon izleyebilirsiniz. Dilerseniz barında bir şeyler içip yeni insanlarla tanışabilirsiniz.
Eskibağ Butik Otel
Adanın güney cephesinde yer alan harika ve şirin bir otel. Kendisine ait bir plajı bile var. Yani burada hem konaklayabilir, hem de plajda güneş keyfi yapabilirsiniz.
Bu otelde de yarım pansiyon seçeneği ile kalabiliyorsunuz. Diğer standart imkanları zaten saymama gerek yok.
Ucuz Büyükada Otelleri
Eveettt! Gelelim ekonomik otel tavsiyelerine…
MyWay Cadde Butik Otel
En uygun bütçeyle Büyükada gezisi yapmak istiyorsanız, konaklama oldukça önemli. Cebinizden çok fazla para çıkmadan bu otelde kalabilirsiniz. Diğer 5 ve 3 yıldızlı otellerdeki konforun bazısını burada bulabilirsiniz.
Kahvaltı verilmiyor onu baştan söylemiş olayım. Ama diğer imkanlardan yararlanabilirsiniz.
Hotel Prinkipos
Otelin görünüşü sizi yanıltmasın. Aile sıcaklığında kalabileceğiniz harika ve şirin bir yer. İmkanları diğer oteller gibi olmasa da, “ben Büyükada’ya gezmeye geldim, gerisinin bir önemi yok” diyorsanız ideal bir konaklama mekanı olduğunu söyleyebilirim.
Pelit Butik Otel
Bir mekanın bahçesi oldukça önemlidir. Özellikle müstakil evlerde bahçenin konforlu olması demek, o evde rahat edeceğiniz anlamına geliyor. Aynı şeyi bu otel içinde söyleyebiliriz. Şirin mi şirin bir arka bahçesi var. Konaklama imkanları da fena değil. Gönül rahatlığıyla kalabilirsiniz.
Ayrıca burada açık büfe kahvaltı imkanından da yararlanabilirsiniz.
Bir İhtimal Daha Var…
O da sevmek miiii dersiinn! Şaka yapıyorum tabi ki. Evet bir ihtimaliniz daha var. Dünyaca ünlü AirBnb sitesini duymuşsunuzdur. Buradaki ilanlardan, Büyükada ile ilgili olanları bulup, burada yaşayan ailelerin yanında oda kiralayabilirsiniz. Hem paranız cebinizde kalır, hem de güzel bir tatil yapmış olursunuz.
Nasıl?
Harika bir fikir değil mi? AirBnb sitesindeki Büyükada ile ilgili kiralık oda ilanlarını görmek için, https://www.airbnb.com.tr/buyukada-turkey/stays bu linki tıklayabilirsiniz
Masal Pansiyon
Otelde kalmak yerine pansiyonu da tercih edebilirsiniz. Mesela Masal pansiyonda geceliği 490 TL’ye kalabilirsiniz. Tabi ki bu ücret kişi başı ücretidir. Odaları oldukça güzel ve açık büfe kahvaltı da ücrete dahil.
Turyolu Cafe Pansiyon
Hem kafe, hem de pansiyon, daha ne olsun? Burada geceliği kişi başı 404 TL’ye konaklayabilirsiniz. Burası, Büyükada merkeze 600 metre uzaklıkta. Özellikle kalabalıktan pek hoşlanmayan ve konaklama yerinin sakin olmasını tercih edenler için ideal bence.
Sanırız bu kadar pansiyon önerisi yeter de artar bile. Şimdi gelelim Büyükada lezzetlerini nerede bulacağınıza…
Nerede Yemek Yiyeceksiniz?
Bir yere tatil yapmaya gidiyorsunuz ve yemeden içmeden dönüyorsunuz. Hiç olacak iş mi?
Aslında tatil yapmanın en önemli olayı, yeme içmedir. Çünkü gittiğiniz yerin yöresel tatlarını öğreniyorsunuz. Yani bir anlamda yeni kültürler ediniyorsunuz. Büyükada ziyaretinizde de aynısı olacak.
Peki nerede yiyip içeceksiniz?
Hemen anlatmaya başlayayım.
Konak Restoran
Büyükada gezi rehberi olayımızın bu bölümünde efendim, en güzel yemekleri yiyeceğiniz yerler var.
Bunlardan birisi de Konak Restoran…
Fiyat aralığı 25-85 TL arasında, yani oldukça hesaplı. Ben burada birkaç kez yemiştim. Oldukça temiz bir yer. Çalışanları ise profesyonel ve oldukça ilgililer. Ama self servis. Yani yemeğinizi kendiniz alıyorsunuz, boşları ise çalışanlar topluyor.
Ulaşımı ise oldukça kolay çünkü merkeze oldukça yakın bir konumda.
Sulu yemeklerine bayılmıştım. Kuru yemekleri de güzeldi. Siz hangisini tercih edersiniz?
Ayrıca buranın efsane deniz ürünleri menüsü var. Şiddetle tavsiye ederim. Konak restoran iki bölümden oluşuyor. Dilerseniz içeride yiyebilirsiniz, dilerseniz de bahçesinde…
Ama bahçesinde, açık havada yemenin keyfi bir başka oluyor.
Büyükada Şekercisi
Yemeğinizi bir güzel yediniz! Afiyet olsun! Ama tatlı yemek için acele etmeyin. Yani Konak Restoranda tatlı yemeyin!
Doğrudan Büyükada Şekercisine gelin.
Lokumlar, şekerler, her çeşit tatlılar, neler neler! En güzeli de Magnolia tatlısı. Tam bir efsane! Mutlaka tatmanız gerektiğini düşünüyorum.
Ben ilk yediğimde, kızgın kumlardan serin sulara atladığımı hissetmiştim. O kadar güzel yani J
Çikolataları ve limonataları da aynı şekilde çok güzel. Buraya gelmeden önce uyarım sizi, tüm tatlıları denemek isteyecek ve belki de tatlı krizine gireceksiniz.
Resimde de gördüğünüz gibi küçük ve şirin bir yer. Çalışanları ise oldukça ilgili. Konumu merkeze oldukça yakın. O yüzden kolaylıkla bulabileceksiniz.
Fiyat aralığı 5-30 TL arasında değişiyor. Belki fiyatlar güncellenmiş olabilir. Bu yüzden gelmeden önce fiyat araştırması yapmanız, yararlı olacaktır.
Balıkçı Süleyman
Deniz kıyısının bir arka sokağında harika bir yer. Çok çeşitli balık ürünlerini burada tadabilirsiniz. Balık menüsüne ve mezelerine bayılmıştım. Tadı hala damağımda desem yeridir.
Özellikle balık çorbası ve kalamar ızgarayı mükemmel yapıyorlar. Yani tüm yemekleri iyi ama bu ikisi özellikle efsane! Gelmişken mutlaka buraya uğramalı ve bu lezzetleri tatmalısınız.
Palya Restoran
Büyükada’da ne yenir sorusuna verilecek en iyi cevaplardan birisi! Palya Restoran!
Buranın manzarası bir harika. Personeli ilgili. Daha ne olsun?
En iyi balıkları burada tadabilirsiniz. Sevdiklerinizle unutulmaz anlar yaşamak için ideal bir yer.
Ben bile tek başıma burada harika zaman geçirdim ki, öyle kolay beğenen birisi değilim.
Kalamar ızgara ve karides yemekleri enfes! Özellikle bu iki lezzeti tatmanızı tavsiye ederim.
Fiyatları da öyle pahalı falan değil! 70 TL ile 90 TL arasında. Büyükşehirlerde de bir yere yemek yemeye gittiğinizde, kişi başı ortalama bu fiyatları ödüyorsunuz zaten.
Secret Garden Restoran
Büyükada yemek yerleri arasında en özeli belki de burası. Neden mi?
Çorbasında tut da, ana yemeklerine kadar, mezelerinden tut da tatlılarına kadar her şey organik ve lezzetli.
Fiyatların biraz pahalı olduğunu söyleyebilirim. Ama benim işim zaten gezmek ve en iyi yerleri size tanıtmak. O yüzden verdiğim para gözüme görünmedi açıkçası J
130-500 TL kişi başı hesap ödeyebilirsiniz. Ama ödediğiniz her kuruşa değeceğini söyleyebilirim.
Yeşillikler eşliğinde lezzetli yemekleri tadarken, harika vakit geçireceğinizi garanti edebilirim. Buraya mutlaka gelmelisiniz. Özellikle bahçesinde yemenizi tavsiye ederim.
Aya Yorgi Kır Lokantası
Ada’nın en harika manzarasını buradan izleyebilirsiniz. Üstelik harika bir kahvaltı eşliğinde. Burada; kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği yiyebilirsiniz. Ben ilk geldiğimde manzara eşliğinde kahvaltı yapmıştım ve oldukça keyif aldığımı söyleyebilirim.
Samimi ve güzel bir yer. Çalışanları ilgili. Konumu ise biraz uzak. Aslında burası yol üstü de denebilir. Büyükada’ya gelen insanlar Aya Yorgi yokuşunu tırmanıyorlar ve burada mola veriyorlar.
Eğer yokuş tırmanmaktan hoşlanıyorum, çünkü yokuşun sonunda harika bir yer göreceğim diye düşünüyorsanız, buraya da mutlaka uğramalısınız.
Fiyatlar öyle çok pahalı değil. Ortalama diyelim.
Tarihi Büyükada Roma Dondurma
Neden dondurmacıların çoğu, Roma ismiyle dükkan açıyorlar? Çünkü dondurma ilk defa Romalılar tarafından icat edilmiş. Gerçi yakın zamana kadar ülkemizdeki birçok insan dondurmayı Maraşlıların icat ettiğini sanıyordu 🙂
Büyükada’da bulunan Tarihi Roma Dondurmacısı da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Çünkü yaz aylarında gideceksiniz ve sıcaktan bunalacaksınız. Sadece su içmek olmaz değil mi?
Neden lezzetli bir şeyler yiyip içerek, serinlemeyesiniz ki?
Özellikle bitter çikolatalı dondurmayı kesinlikle denemelisiniz. İlk geldiğimde karamelli dondurma yemiştim ve o kadar da beğenmemiştim. Bu sefer geldiğimde yediğim bitter dondurma beni adeta mest etti.
Diğer aromalı dondurmalardan da mutlaka tatmalısınız. Nasıl olsa birkaç gün kadar kalacaksınız. Zaten burası da şehir merkezinde, neden farklı lezzetleri birkaç gün boyunca tatmayasınız?
Sermest
Adaya geldiğinizde bir gün mutlaka buraya gelin. Sabah saatlerinde gelin çünkü serpme kahvaltıları mükemmel. Gerçi bir Van kahvaltısı kadar olmasa da, gerçekten lezzetli kahvaltılıklar sunuyorlar. Ben ilk siparişimi verdiğimde açıkçası gözüm korktu.
Masayı bir anda doldurmaya başladılar ve ben bu kadar şeyi nasıl yiyeceğim diye endişelenmeye başladım. Neyse ki korktuğum başıma gelmedi ve hepsini de yiyemedim zaten:)
Bir insanın önce gözü doymalı diye bir laf var. Hakkaten de burası önce gözünüzü doyuruyor. Zaten kahvaltının kokusuna mest oluyorsunuz. Harika bir bahçe ortamı var. Sabahın o serinliğinde sıcacık çayınız ve enfes kahvaltınızla mutlu oluyorsunuz.
Negatif enerjiyi atmak için birebir.
Neler Yapalım Nereleri Gezelim?
Eeee! Yedik içtik ve doyduk. Artık yediklerimizi eritme zamanı. Biraz adayı gezelim ve yediklerimizi eritelim ki, fazla kilo sahibi olmayalım değil mi efendim?
Hadi bakalım! Buraya geldik yedik ve içtik şimdi nereleri gezebiliriz?
Bisiklet Turu
Bende Büyükada en iyi bisikletle gezilir. Neden mi? Hem sağlıklı bir aktivite yapmış olursunuz, hem de bol bol resim çekme imkanınız olur.
Hem de gezdiğiniz yerleri tam olarak içinize sindirirsiniz ve hafızanıza kazınır. Çarşının içinden kiralayacağınız bisikletlerle manzarayı yavaş ve yakından görürsünüz. Ben öyle yaptım şahsen J
Bisiklet kiralarken kimliğinizi bırakmanız gerekiyor. Ben sizin yerinizde olsam ehliyetimi bırakırdım. Çünkü kimlik her zaman yanınızda olmalı.
Ehliyetinizi bıraktınız ve bisikletinizi aldınız. Hemen Saat Meydanından kuzeye doğru ilerliyorsunuz. Burada sizi küçük bir patika karşılayacak. Patikayı takip edin ve bir süre sonra, adanın sakin sokaklarının arasından geçtiğinizi fark edeceksiniz. Burası o kadar güzel bir yer ki, insan huzur doluyor.
Sonra ihtişamlı Büyükada konaklarının yanından geçeceksiniz.
Haydi Fayton Kiralayalım!
Tabi ki atların çektiği faytonlardan bahsetmiyorum. Çünkü yakın zamana kadar, çok gezmekten ve dik yokuşları çıkmaktan atlar ölüyordu. Üzücü bir durum tabi ki…
Daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesinin girişimleriyle elektrikli faytonlar, ada genelinde hizmet vermeye başladı.
Bu faytonlardan kiralayabilir, adayı doyasıya gezebilirsiniz. Bence en güzel gezme, yavaş ve içine sindirerek gezmedir.
Mesire Alanlarına Gidelim
Buranın en meşhur Mesire Alanı Dilburnu… Kim, çamların gölgesinde, yüksek bir tepenin üzerinde serin rüzgar yüzüne çarparken manzaranın tadını çıkarmak istemez ki?
İnsan yaşadığını hissediyor değil mi?
Dilburnu Mesire alanının kuzeyinde Değirmen Koyu, Güneyinde ise Yörük Ali Koyu bulunuyor. Buranın tamamı çam ağaçlarıyla kaplı. Yani tam anlamıyla nefes aldığınızı hissediyorsunuz. Ayrıca içerisinde; çocuk oyun alanı, restoran, kafe, piknik alanı gibi yerler bulunuyor. Giriş ücreti en son kişi başı 5 TL idi. Güncel fiyat nedir açıkçası bilmiyorum. Gitmeden önce internet üzerinden öğrenebilirsiniz.
Aya Yorgi Manastırını Ziyaret Edelim
Hani bir kır lokantasından bahsetmiştik ya… İşte kır lokantasının hemen yakınında Aya Yorgi Manastırı var. Zaten lokantada ismini buradan almış.
Peki buraya nasıl gideceksiniz?
Adanın neredeyse tam ortasına denk gelen Birlik Meydanına geliyorsunuz. Buradan yaklaşık uzunluğu 1 kilometre olan Arnavut kaldırımından biraz tırmanıyorsunuz. Ve işte buradasınız!
Aya Yorgi Manastırı Hristiyanlar açısından oldukça önemli! Burası Hristiyanların iki hac merkezinden birisi olarak kabul ediliyor.
O yüzden buraya gelecekseniz, 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerini unutmayın. Çünkü bu tarihlerde epey kalabalık oluyor burası.
Yücetepe Kır Gazinosuna Gidelim
Buraya ilk geldiğimde manzarası karşısında adeta şok oldum! Bir manzara bu kadar mı güzel olur Allah’ım!
Yazarken bile elim ayağım titriyor!
Büyükada, resmen ayaklarınızın altında. Çayınızı kahvenizi gazinodan alıyorsunuz ve manzaranın keyfini çıkarıyorsunuz. İsterseniz buranın harika şaraplarını da test edebilirsiniz.
Gazino aynı zamanda restoran olarak da hizmet veriyor. Yani öğlen yemeğini burada yiyebilirsiniz. Sonuçta gezmek insanı acıktırır değil mi? Özellikle ızgara etleri çok lezzetli. Tatmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Çarşıyı Gezelim
Aslında gezmeye önce çarşıdan başlamak lazım. Yani yakın yerden uzak yere doğru. İş gezmeye geldiği zaman, zamanınız yetmeyebilir. Bu yüzden kısa zamanda daha çok yer gezmek istiyorsanız, benim gibi plan yapmalısınız. Mesela bugün şuraları gezeceğiz diye…
Buranın çarşısının nostaljik bir havası var. Yani sizi eski günlere götürüyor. Ayrıca lezzetli yemek yapan restoranları var. “Nerede Yemek Yiyeceksiniz” başlığında zaten harika yemek yerlerini size tanıtmıştım. O yüzden burada tekrar bahsetmeye gerek yok.
Yemeğinizi yedikten sonra, alışveriş yapabilirsiniz. Burada harika hediyelik eşya satan yerler var. Sevdiklerinize buradan hediye alıp götürmek harika olmaz mı?
Muhteşem Büyükada Mimarisi
E, şimdi buraya kadar gelip de fotoğraf çekinmeden olmaz değil mi? Ben Büyükada’ya gittim şuraları gezdim diyeceksiniz ama kim size inanacak? Fotoğraflarla gezdiğinizi kanıtlamanız gerek öyle değil mi?
Buranın harika mimari yapılarını anlatmadan önce size hikaye tadında bir açıklama yapayım.
Aslında Büyükada’nın asıl adı Prens adasıymış. Bizans döneminde burası sürgün yeriymiş. O zamanlar adı Prinkipos’muş. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul alınınca, burası da sürgün yeri olmaktan çıkmış ve pek çok Türk burada iskan edilmiş.
Artık muhteşem mimari yapıları anlatmaya başlayabiliriz.
Saat Kulesi
Burası iskele meydanında yer alıyor. Yani çarşının tam ortasında ve muhteşem bir görüntüsü var. Adanın en güzel yapılarından birisi bence… Saat kulesi 1923 yılında getirilmiş ve buraya yerleştirilmiş.
Rum Yetimhanesi
Burası için dünyanın en büyük ahşap yapısı deniyor. Gerçekten de çok görkemli bir görünümü var. Yetimhane, 1898-1899 yıllarına Fransız bir şirket tarafından otel olarak yapılmış. O dönemin en yetenekli ve en ünlü mimarı Fransız Alexandre Vallaury tarafından tasarlanmış. Daha sonra yetimhaneye çevrilmiş ve Rum Ortodoks Patrikhanesinin yönetimine verilmiş.
Tarihi Köşkler
19 ve 20. Yüzyılda inşa edilen köşkler, istisnasız buraya gelen herkesi büyülüyor. Burayı ziyaret ettiğinizde, aynı zamanda adanın en güzel yerini gezmiş olacaksınız.
Adakule
Buradan Adaya kuş bakışı bakabiliyorsunuz. Çok güzel bir manzarası var. Ancak buraya gelebilmek için Orman Müdürlüğünden izin almanız gerekiyor.
Önemle duyurulur!
Reşat Nuri Güntekin Evi
1930’lu yıllarda Büyükada’ya yerleşen, Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Reşat Nuri Güntekin’in evi, müze olarak ziyaret edilebiliyor. Ünlü yazar burada yaşadığı dönemde, kendisi gibi edebiyatçı dostlarını ağırlamış.
Hamidiye Cami
Bu cami yaklaşık olarak 117 yaşında. Denize bakan bir konumda yer alan cami II. Abdulhamid zamanından inşa edilmiş. Günümüze kadar küçük restorasyonlarla gelmeyi başarmış.
Vapur İskelesi
Adanın en göze çarpan iki özelliği var. Bol miktarda manastır olması ve harika bir vapur iskelesine sahip olması…
Vapur İskelesi, Neo-Klasik Osmanlı mimarisinin temsilcilerinden bir tanesi. 1914 yılında Mihran Azaryan tarafından tasarlanmış. İçindeki çiniler bir harika. Bu çinileri ise Kütahyalı Mehmed Emin Efendi yapmış. 1999-2001 yılları arasında restorasyon geçirmiş. Şimdilerde ise gayet iyi durumda ve eski ihtişamını koruyor.
Panayia Kilisesi
Büyükada, manastırları ve kiliseleri ile ünlüdür. Panayia kilisesi de bunlardan bir tanesidir.
Burası, Arabacılar Meydanı ve Çarşı Caddesinin köşesinde yer alıyor. Daha doğrusu iki kapısı da bahsettiğim bu yerlere açılıyor. Bir diğer adı da Meryem Ana Kilisesi. Avlusunda bulunan kapının yerinden dolayı buraya Arabacılar Kilisesi diyenlerde var. Daha doğrusu eskiden bu adla anılırmış.
Panayia, kelime anlamı olarak Azizler ve Azizeler Azizesi demekmiş. Bende burada öğrendim. Daha doğrusu Ortodokslar Meryem Anayı bu şekilde anarlarmış. Her 15 Ağustosta yani Hz. Meryem’in yaşamının bittiği günde, Hristiyanlar anma töreni yaparlar.
Kilisenin 19. Yüzyıldan kalma bir çan kulesi var. Çan kulesi, soğan şeklinde tasarlanmış kubbeyle son buluyor. Avlusunda ise tarihi sütun başlıkları var. Daha doğrusu avlusu sütun başlıklarıyla dolu. Cümle kapısı denilen yer, ibadet alanına giden taş merdivenler ve diğer detaylar görenleri adeta büyülüyor.
Beni oldukça büyülemişti.
Ayios Demetrios Kilisesi
Büyükada’nın koruyucu azizi kabul edilen Ayios Dimitros’a adanan bu kilise, 7 Mayıs 1856 tarihinde ibadete açılmış. Çatısı kiremitten ve kagir yapı olarak tasarlanmış. Burayı tasarlayan kişi ise Fistiki Kalfa olarak bilinen Rum usta.
Adadaki manastır ve kiliselerdeki çan kulelerinin aynı tasarıma sahip olduğu dikkatimi çekmişti. Çan kulesinin tepeleri hep soğan kubbeli olarak tasarlanmış. Buraya geldiğinizde göreceksiniz ki, merkez kapının hemen önündeki revak yapısının üstünde, Ayios Demetdos’un mermer kabartmalı tasviri bulunuyor.
O kadar harika bir mimariye sahip ki, hayran kalmamak elde değil.
Eskiler bu işi biliyormuş!
Kabartmalı tasvirin hemen iki yanındaki işlemeli fener dikkatinizi çekecek. Merkez nef’in sağında ve solunda yer alan nefler, altışar sütunla ayrılmış. İnanılmaz detayların olduğunu gelince göreceksiniz zaten.
Son olarak burasının İlyas Peygambere yani Prifiti İlias’a adandığını da söylemiş olayım.
Hased Le Avraam Sinagogu
O kadar kilise ve manastır gördükten sonra, burayı gördüğümde oldukça şaşırmıştım. Ama daha sonra tarihçesini öğrendim ve şaşkınlığım bir anda yok oluverdi.
II. Abdulhamid zamanında burada yaşayan Yahudi nüfusunun ibadet ihtiyacının karşılanması için Hased Le Avraam Sinagogu inşa edilmiş. Atalarımızda ki şu hoşgörüye bakar mısınız?
Burası inşa edilmeden önce burada yaşayan Yahudiler, ibadet ihtiyaçlarını her Cuma akşamı ve Cumartesi günleri belirli yerlerde toplanarak gideriyorlarmış. Daha sonra Sinagog yatırmaya karar vermişler ve II. Abdulhamid’e başvurmuşlar. Olumlu yanıt alınca işe koyulmuşlar.
Arsayı Avram Fresko Efendi bağışlamış. Bu nedenle Sinagog’un adını Hased Le Avraam (Avram’ın İyiliği) koymuşlar.
Tüm çalışmalar 30 Mart 1904 yılında tamamlanmış ve Sinagog törenle açılmış.
Hükümet Konağı
Burası büyükçe bir bahçenin ortasında yer alıyor. Çankaya Caddesi No:44 olarak geçiyor. Aslında burası bir köşkmüş. 1900’lerin başına inşa edilmiş. Giriş kısmında mermer döşeli bir köprü var. Orta sofalı olarak planlanmış. Girişin sol tarafından kagir kule seyir balkonu bulunuyor.
Yani mimari olağanüstü!
Köşkün tüm odaları ve tavanları kabartma ve kalemkari nakış tarzında yapılmış süslemelerle donatılmış. İki katlı köşkte birçok oda bulunuyor. Burayı ilk gezdiğimde adeta büyülenmiştim. Çünkü bu tarz tarihi yapılara oldukça meraklıyım.
Zamanında burası otel olarak kullanılmış. O zamanlar ilave olarak çatı katı eklenmiş. Daha sonra Hazineye devredilmiş ve en son Murat Pinyatoğlu tarafından satın alınmış.
I. Dünya savaşı yıllarında tekrar hazineye devredilmiş ve İstanbul’un işgali sırasında Emperyal Oteli olarak hizmet vermiş. Cumhuriyet ilan edildikten sonra ise Hükümet Konağı olarak kullanılmaya başlanmış.
Anadolu Kulübü
Büyükada seyahatinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi olduğunu düşünüyorum.
Zira buranın kesin olarak ne zaman ve hangi mimar tarafından inşa edildiği bilinmiyor. Ama Atatürk 1926 yılında buranın kurulmasını istemiş ve bakanlar kurulu kararı çıkarttırmış.
Burası beş binadan oluşuyor. 350 yatak kapasitesine sahip ve bir tane idare binası var. binalardan ikisi tarihi eser niteliğinde büyükçe köşkler. Eskiden burası sosyetenin ve önemli insanların uğrak yeriymiş. Dönemin ünlü ve zengin insanları buraya gelir, oyun oynar ve eğlenirlermiş.
Anadolu Kulübü ilk kurulduğunda isim olarak The Brinhipo Yat Kulübü olarak anılıyormuş. Daha sonra ismi Yat Kulubü Osmanlı Anonim Şirketi olarak değiştirilmiş. 1924 yılında adı Büyükada Yat Kulübü Türk Anonim Şirketi olarak değiştirilmiş. 1937 yılında kulüp Emlak ve Eytam Bankasına olan borçlarını ödeyememiş ve icralık olmuş. Birçok malları icra yoluyla satışa çıkarılmış. İcraya mülkler de dahilmiş. Daha sonra Hasan Saka’nın girişimleriyle kulübün tamamı satın alınmış. Hasan Saka, satın alındıktan sonra ismi Anadolu Kulübü olarak değiştirilen beş büyük yapının yöneticiliğini uzun yıllar yapmış.
Conk Paşa Köşkü
John Avridimis köşkü olarak da anılan bu yer, Büyükada Nizam Mahallesi Çankaya caddesine yapılmış. 1980 yılında Midilli doğumlu olan Con Paşa tarafından yaptırıldığı biliniyor. Burayı tasarlayan mimar ise dönemin ünlü mimarlarından Achileus Policis’miş.
Con Paşa aslen Venedikliymiş. Asıl adı Trasiyolos Yannaros’muş. O yıllarda Con Paşa İdare-i Mahsusa adlı bir vapur işletmesinin yöneticiliğini yapıyormuş. O yıllarda adaya, Bağdat, Basra ve İhsan adlarında 3 adet vapur sefer yapıyormuş.
Con Paşa da tüm idareyi bu köşkte yapmış. O öldükten sonra köşk, Avustralyalı eşi ve çocuklarına kalmış. Daha sonra 1. Dünya savaşı patlak vermiş ve Con Paşa Almanya’ya gitmek zorunda kalmış. Eşini ve çocuklarını ise Avustralya’ya göndermiş. Eşi ve çocukları dönmemişler ve orada kalmışlar. Con Paşa ise Almanya’da ölmüş. Dönemin hükümeti yasal mirasçılardan haber alamayınca burayı maliyeye devretmiş. Köşkün muhteşem bir mimarisi var. Burayı ilk gördüğümde eski dönemin insanlarının ne kadar da zevkli olduklarını anlayabiliyorum.
Eveettt! Sanırız bu kadar mimari güzellik görmek yeter öyle değil mi? O zaman haydi biraz yüzelim!
Cennet Gibi Büyükada Plajları
Yemekleriyle, doğasıyla, manzarasıyla ve tarihi güzellikleriyle, “iyi ki buraya gelmişim” diyorsunuz öyle değil mi?
Çünkü bu kadar çeşitliliği başka hiçbir yerde bulamazsınız.
O zaman sizlere cennet gibi Büyükada plajlarını tanıtalım ve biraz daha içiniz gitsin 🙂
Büyükada aktiviteler sıralamasına bu başlığın en son girmesinin nedeni, en güzelini en sona saklama isteğimden kaynaklanıyor. Tamamen duygusal yani.
Resimden de gördüğünüz üzere, harika bir tatil sizleri bekliyor. Evettt! Plajlarımızı tanıtmaya artık başlayabiliriz.
Blue Beach
Yani mavi plaj. Sanırım denizin mavi olmasından dolayı bu ismi vermişler. Ama ismin bir önemi yok tabi ki. Önemli olan o yerde ne kadar eğlendiğiniz öyle değil mi?
Adanın iskelesine ve çarşısına en yakın olan plaj bu. O kadar yakın ki merkezden yürüyerek 10 dakikada buraya ulaşabiliyorsunuz.
Ama burasının kumsalı yok. Özel olarak yapılmış bir platformdan denize girebiliyorsunuz. Çocuklu aileler için ise denizin sığ bölümünde özel bir yer hazırlamışlar. Yani kumsalı olmamasına karşın burada harika vakit geçirebilirsiniz.
Plajlarla ilgili fiyat bilgisi vermeyeceğim. Çünkü son yaşanan gelişmelerden sonra fiyatlarda anlık değişimler yaşanabiliyor. O yüzden gitmeden önce mutlaka fiyat hakkında bilgi edinmelisiniz.
Yörükali Plajı
Buraya gidebilmek için önce iskeleden ücretsiz teknelere biniyorsunuz. 20 dakika tekne yolculuğu yaptıktan sonra buraya ulaşıyorsunuz. Harika bir yer olduğunu söyleyebilirim.
Tek sorunu yaz aylarında biraz kalabalık olması. Yani kalabalıktan hoşlanmıyorsanız rahat edemeyebilirsiniz.
Plajda birçok imkan var. Mesela; şezlong, havlu, şemsiye emanet kasası ve duş gibi… Tüm bu saydıklarım 0-6 yaş gurubu çocuklara ücretsiz. Ama yetişkinler bu imkanlara par vermek zorunda.
Özellikle atlama platformu ve mini kaydırak çocuklar tarafından çok seviliyor. Yani ailenizle güzel vakit geçirebileceğiniz harika bir yer.
Eskibağ Plajı
Buraya Halik Koy Plajı da deniyor. Sessiz sakin, harika bir denizi ve kumsalı var. kalabalıktan hoşlanmıyorsanız, burası sizin için biçilmiş kaftan olabilir.
En son gittiğimde, diğer yerlere kıyasla burasının giriş ücreti bana daha uygun gelmişti. Son fiyatlar nedir bilmiyorum. Daha önce de söylediğim gibi gitmeden önce fiyat araştırması yapmanız yararlı olacaktır.
Buraya gelebilmek için iskeleden kalkan ücretsiz tekne servislerini kullanabilirsiniz. Plajda birçok kafe ve restoran var. Yani acıktığınız zaman, seyyar satıcılardan bir şey alıp da açlığınızı geçiştirmenize gerek kalmıyor.
Yüzüyorsunuz acıkıyorsunuz ve yemek yiyorsunuz. Sonra bu döngü akşama kadar tekrarlanıyor.
Ne güzel değil mi?
Tertemiz denizi, kır gazinosu da dahil olmak üzere birçok tesis barındırmasıyla burası gerçekten de harika bir yer. Aileler için de ideal bir yüzme alanı. Denizi sığ ancak kumsala sahip değil. Yani kum yerine taşlardan oluşan bir zemini var. Onun için deniz terliği giymenizde yarar var diye düşünüyorum.
Gezdik ve Yorulduk…
Eveettt! Bir gezi rehberimizin daha sonuna geldik. Çok yer gezdik, gördük ve yorulduk. Artık bir sonraki seneye güzel bir yere tatile çıkmak için çalışmamız gerek, ben hariç!
Çünkü benim işim bu! sürekli gezerim ve size güzel yerleri tanıtırım.
Gezi deneyimlerimle ilgili daha fazla şey öğrenmek için, büyükadadaki plajlar ve fiyatları bu yazımı da okumak isteyebilirsiniz.
BüyükAda İle Merak Edilen Sorular ve Cevaplar
Büyükada nasıl gezilir?
Genellikle belediyenin elektrikli otobüsleri, Bisiklet kullanabilirsiniz ve ya Yürümeyi seviyorsanız yürüyebilirsiniz.
Büyükada kaç günde gezilir?
Bende Büyükada'ya gittiğimde ordaki kişilere aynı soruyu sormuştum. Büyükada kaçgünde gezilir diye? Genellikle cevap 3 gün oluyor, tabi bana kalırsa 5 gün dinlenerek yavaş yavaş herşeyin tadını çıkartarak gezmek daha tat verici oluyor. Ben 3 gün kaldım bana yetmedi!
Sevgili ile adada neler yapılır?
Bence öncelikle otel tercihi iyi olmalı birçok Sevgililer Loc'ada Büyükada otelini tercih ediyor. Otel'de kalmasan bile restorantını kullanabilirsin. Gündüz tarihi yerleri, Büyükada çarşısını dolaştıktan sonra Loc'ada Büyükada otelinin'de denize sıfır romantik bir ortamda akşam yemeği yiyebilirsiniz.(benim favori mekanım)
Büyükada vapurla kaç saat?
Büyükada vapur ile yaklaşık 1,5 saat Eğer kabataştan biniyorsan vapur önce kınalıada'ya, Burgazada'ya, Heybeliada'ya sonra ise büyükada'ya gidiyor.
Eminönü’nden Büyükada’ya saat kaçta vapur var?
Birden fazla vapur firması var ama genellikle kabataştan binmek daha iyi çünkü her 30 dakikada bir adalara vapur var. Ben Şahsen kabataş vapur iskelesini tercih ettim.
Bir sonraki gezide buluşmak üzere, hoşçakalın!
Büyük ada çok pahalı ben 4 sene önce gitmiştim daha ucuzdu şimdi ise çokkkk pahalı 4 katı falan
liste içinde çok teşekkür ederim